Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Kötülüklerden-Kötü Yerlerden Uzaklaşmak..

Allah seni ne diye İyi kıldı. Cehennemlerde sürtesin sürünesin diye mi.

Tasavvuf ~ Aşk ~ Hal ~ Heybet ~ Vedud (cc)

Âşık hâli nara atmak değildir. O Âşık, Vedud'un heybetinden boğazı dolandır.

Seyr, Suretler ve Hakikati

Kavuşma tam gerçekleşsin diye Razı olduğu olmadığı her şeyi yaratmış ve Zatına perde kılmıştır. Güneşin de onun önüne geçen Bulutun da Yağmurun da Hakikati bu. Bu seyre varmaya yürek dayanır mı.

Vahdet ~ Hayret

Neler oluyor bize! Neler oluyor bize! Bu oturmalar kalkmalar! Bu sesler de ne! Ne oluyor bize! Ne büyük iş! Kim bu ! Nedir böyle !

Allah İnsan'ı Neyden Sorumlu Tutar ?.. Akıl ~ Nefs ~ Kafirlik - Müşriklik ~ Fazilet - Dostluk

Allah'ın İnsan'ı Sorumlu tuttuğu şey sadece Akıl olsaydı Deliler Mutlak Kafir-Müşrik sayılırlardı. O'nun, mesela Firavun'u Sorumlu tuttuğu şey, Velayet Mertebelerinde yükselmesi de olamaz; Fazilet, başka şeydir. Beklenen şey ancak, İnsan'ın önüne gelen şeyi Nefsî olarak Reddetmemesi, İnkar etmemesi ve böylece tamamen uzaklaşıp İnatla Düşmanlığa varmamasıdır; Dostluk, başka şey! Bu Hakikate örnek olarak pek çok Ayet gösterebiliriz: "Ancak sizinle onların arasında ahitleşme olan bir kavme sığınanlar, yahut sizinle veya kendi kavimleriyle savaşmaya yürekleri dayanmayıp size gelenler, bu hükümden dışarıdır ve Allah dileseydi onları size musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. Sizi bırakırlar, sizinle savaşmazlar ve barış teklifinde bulunurlarsa Allah da onların aleyhinde bulunmaya bir yol bırakmamıştır size." [Nisa 90] Gerisi de Başı gibi Yüce Allah'ın Lütfuna Bağışına kalmıştır ki O'nun Rahmeti Cömertliği Apaşikardır; Allah ile Dostluk, başka şey!

Hz İbrahim ~ Şirk ~ Tasavvuf ~ Hakikat Aşkı

Hz İbrahim Efendimizin üzerindeki Himmetine, içindeki Hakk Hakikat Aşkına bak ki Şirk koşmadığı bir Kendisini bıraktı! O da O'na Şirk olacak değil ya!

“Bu benim Rabbim.”, “Benim Rabbim bu.”, “Bu benim Rabbim, bu daha büyük.” [Enam 76 77 78]

Âlemlerin Rabbi hakkında sizin zannınız nedir?
Sonra yıldızlara nazar ederek baktı.
Bunun üzerine "Ben gerçekten hastayım." dedi.
Bunun üzerine ona arkalarını dönüp gittiler.
Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.
Yoksa siz konuşmuyor musunuz? Saffat [87-92]


"Siz yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" dedi.
Ve (oysaki) sizi de, yaptığınız şeyleri de Allah yarattı. [Saffat 95-96]

Hüsnü Zan

Sen hüsnü zan et iyi anla, kötü söyleyen utansın.

Cennet ve cehennem ebedi midir (!)

Allah'dan ayrı hiçbir şey yoktur ki o şey kendi başına son bulsun ya da baki olsun. O'nun Büyüklüğüne daha layık olan ki bir şeyin yok olması değil aksine var olmasıdır. Yok olanların kendisi yoktu ki şu varlık bulmaları o kendilerinden olsun. O halde neden dersin ki 'Allah'dan başka sonsuz yoktur; insanlar-ruhlar ölümlüdür, cennet ve cehennem yok olacaktır'.. Desene, Allah'dan başka bir şeyin varlığı yoktur!

İlim ~ Mana

Espri bir Mana'dır, Mana'yı Anlayınca fiziksel etki yapar, Gülüverirsin, bazen de fiziksel etki olmaz, Anladıkça içinde bir Zevk duyarsın. İşte bu İlim'deki Manalar da Ehline öyledir, gülmekten daha büyük Maddi Manevi etkiler yapar: Kalp titretir, nefesi açar, iç ve dış alemi genişletir, ayaklarını titretir, geceyi gündüz yapar, içini aydınlatır, tarif edilemeyecek Zevk verir, Huzur verir, Keşfettirir, Dünyanı değiştirir, Buldurur.. saymakla bitiremeyiz Ehline bir Kelime ile neler yaptığını, Manaları ile Anlayanına neler yaptığını..

Allah'ın Birliği

Çoğu İnsan kendini İnsanlardan (Ana-Baba, Toplum vs) saydığı için İnsanların tarafını tutar; Halbuki onun Özü Hakikati olan Ruhu diğer İnsanlar gibi Yaratıcıları olan Tek ve Bir Allah'tandır. Dinsiz Kafirlerin ve Müşriklerin çoğu Riyakar-Mürai-Münafık olduklarından Allah'ın Birliğini satmış insanların Ayrılığını, yani aslında Düşmanlığı, Tefrika'yı satın almışlardır.

Ahadiyet - Vahidiyet ~ İsimler ~ Suret ~ Hayal

İnsanların Yüzlerinin farklı ve her birinin kendilerine özgü olması, Vahidiyet Tecellisi üzere Yaratılışlarının bir Suretidir.. Buna göre, Ahadiyet Tecellisinin Suretleri Yaratılışta nasıl olurdu ?.. Sevgili hakkında, Yüksek, Zevkli ve Sevimli bir Hayal olacaktır bu.. Bilene, Ahad da aynı, Vahid de..

Hüseyin'in taşıdığı İzzet'in Hürmetine!

Hüseyin'in taşıdığı İzzet'in Hürmetine! Hüseyin'in Pak Nefsi, Katındaki Şerefi, Masumiyeti ve Yüce Makamı Hürmetine! Hadsizleri, Cahilleri, Ahmakları, Zalimleri Def et, Uzaklaştırdıkça uzaklaştır bizden Rabbim!

El Emin ~ Nefs - şeytan ~ Sebep-ler

Şeytan Yalancı ve Vesveseci, Nefs ise Zayıf, Şüpheci, Tedirgin, Kararsız.. Allah (cc) ise Emin.. Kime neye Teslim edersin kendini! Sebepler Yok olucu, Olanlar değişici; Neyden Eminsin ? Kime Güveniyorsun! Sebeplerle Keyif içinde gevrek gevrek Müslümanlık'tan dem vurmak kolaydır! O Sebepler bir kesilsin, görülür belli olur o zaman neyden eminmişsin aslında neye Güveniyormuşsun, İman'ın kaç paraymış! Rızkının asıl sebebi ne imiş, sen neye bel bağlamışsın! O zaman belli olur! Manevi Rızık kesilince, sebepler ne mertebede imiş, senin taptığın ne imiş! Müslüman-Teslim olanmıymışsın? Yoksa üçkağıtçı sahtekar mı! Kim Müslüman kim değil, o zaman belli olur! Kimin Malını Mülkünü Kim'den nasıl satın alıyormuşsun? Rızkı sen nasıl, sebeplerle mi kazanıyormuşsun!

Zikir

Dilinle Zikredebildiğine göre bütününle de Zikredebilirsin.

Felsefe ~ Akıl ~ Cevher ~ Bir-lik

O Mutlak Bir olduğundan Ayrım Bir yere kadardır; İzafidir.. Mesela Aklı Akıl olarak ayırarak ancak bir yere kadar varılabilir. Felsefecilerin Kulağı çınlasın. Ne İlim ne Varlık bakımından hiçbir şey böylece kendi başına ele alınarak Nihayet'e-Kemal'e erilmez. Cevher dedikleri, Hakikat'de Hakk'tır çünkü.. İlmin Kemali Akl'a değil O'na varır çünkü.. "Geçer iken Yunus şeş oldu dosta, Ki kaldı kapıda andan içeri"..

Ruh - Min Ruhi

Ruhun Kulağı var zannedene Düşüncesinde, Rüyasında şaşılır; Ruh ancak Ruh ile duyar. Kulda şu Kulak varsa da Sureti ile değil.. ancak Semi ile Mütekellim ile duyar.

"..Allah attı.."

Bitki bitkilikten Hayvan hayvanlıktan dışarı adım atamayacağı gibi İnsan da İnsanlıktan dışarı adım atamaz.. Yok yokluktan, Eşya eşyalıktan dışarı adım atamaz.. Fakat : "..Allah attı.." [Enfal/17]

Amel ~ Ruh (Min Ruhi) ~ İnsan

İnsan'ın değeri ve İnsan olması, Amelinden midir ?.. İnsan Ruhu Allah'dan (Min Ruhi) olduğundan, Değeri de Aslî, Zâtî olmaktadır.. Zenginliği ise, Fakir olan Nefsine Gani olan Allah'ın Tecellilerinin bağışlarından ibarettir. Maddi Manevi Fakirlik yahut Zenginlik, hiç kuşkusuz Arızi-Asli olmıyan Geçici Haller ve Durumlardır. Allah bizi böylece ancak Nefsi açıdan (Geçici olan şeylerle) İmtihan etmektedir, bu Sır pek güzel bir Sır ; hangi açıdan olursa olsun Zengin yahut Fakir olmamız, O'nun Katında birdir. Ruh, İnsan Suretine girdikten sonra ya bunlarla Avunup Aldanmakta ya da Ezeli ve Baki olan Hakk'a dönmektedir; Ruh (Min Ruhi) hiç kuşkusuz Batıl olmaz. Nefsinde hem Fakir hem Zengin olabilen Ruh, Kibirlendiğinde, Zâti Değerinden değil ancak Zenginleşmiş zannettiği Nefsinden Kibirlenmiş olabilir. Ümitsizliğe saplanırsa da, Şımarırsa da, ancak bu Sonradanlık ve Geçiciliğe aldanıp Kendi Özünü unuttuğundandır; yani Kendi Özünü Geçici olan Dün'ya'ya göre Değerler.. Böylece Zelillikten başka bir şey elde edemeyeceği için Öz Değerine de Perdeli kalır; yani Cenab-ı Hakk'ın Zâtına olan en Yakın İrtibatını kaybeder. Hz Peygamber (sav) "(Kendisini de dahil ederek) Hiç kimse, kendi ameliyle cennete giremez, ancak Allah'ın Rahmetiyle girebilir" buyurdu.. Aldanmayanlar için bundan daha güzel bir Müjde olur mu!

Zihin - Kalp

Zihnini Boşalt, Kalbini Doldur.

Akıl - Zeka

Nefsinin Hallerine Uyanık olan, Nefsine Hakim olan, Zeki ve Akıllı kimsedir. Ahmakların ürettiği Problemler ve onlara çözümler bulmak Akıl Zeka işi değil, aksine Ahmaklık batağına saplanmış olmaktır.

Nefs ~ Fena - Yokluk - Acz ~ Aşk ~ Geyret - Mahv - Hiçlik ~ Beka ~ Kulluk - Muhabbet

Nefsin için Sevmiyorsan, Sevdiğin sana Cemalini döneceği bir yolu muhakkak gösterir ki bu ancak Kulluk'tur. Fena bulurum dersen, bilesin ki Kulluk Muhabbet'den ibarettir, ve Muhabbet Kulluk'ta Beka gerektirir. Şimdi gel sen gerçekten Aşk'da Mahv ol da şuna Fena, Yokluk deme, Beka de.. Acziyet, Gayret deme, Muhabbet de.. Hiçlik etme, Kulluk et!.. Fani deme, Baki de!

Ruh

İnsan Ruhunu hakikatte olduğu gibi "Allah"a, Nurunu ise "Hakikat-i Muhammediye"ye nispet edemiyorsa, onun Ruh dediğinin "Hayalet"ten farkı yoktur. Bir zaman Fena bulabilirse de, hiç Beka bulamaz: çünkü Kemal bulamaz. Batıda Ruh'tan bahsedenlerin durumu budur. Her Ruh'dan konuşanı gerçekten Ruhuna-Özüne erdi zannetme. Depresyondan kaçmak için nefsini bırakmakla "Marifetullah" olmaz; Nefs'i bilmek aynı Mertebeden Rabbi Bilmek olmadığı gibi Ruh'u bilmek de her zaman Allah'ın Ruhunda(-n) (Min Ruhi) olduğunu bilmek olmaz.

Kuran ~ Hızır ~ Allah (cc)

(Hızır) 'İç yüzünü bilmediğin, hakikatini kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredersin?' dedi. (Kehf 68)

"..Şah damarından daha yakın.." (Kaf 16)

"Ve doğu da Allah’ındır batı da. Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah’ın Vechi (Zat’ı) işte oradadır.." (Bakara 115)

De ki: "Ey İman etmiş kullar, Rabbinize karşı takva sahibi olun! Bu dünyada güzel olanlar için bir güzellik vardır. Ve Allah’ın arzı geniştir. Ama sabredenlere ecirleri hesapsız ödenir." (Zümer 10)

Hakk ~ Halk ~ Sabır ~ "Ben kimim ki"

Madem Hakk'ı bilen gören yok, sen de kendini Halk içinde bir Hayvan say, eziyet gördükçe "Ben kimim ki zaten" de geçiver. Sabır, eşi benzeri olmıyan bir sarhoşluk veren Allah Şarabıdır. Sıfatından Şarap yapmış, Sakisi Kendisi, kıymetini bilmeyiz diye de Zorla içiriyor.

Kader

İnsanların dileği Allah'ın dileğini kendi menfaatlerine olarak ne aşabilir ne de kuşatabilir. Bunu kabul etmeyip bilmeyenin Kaderi de zaten bellidir. O'ndan başka da dilediğini meydana getirebilen olmadığına göre geleceği inşa eden, yaratan ancak Allah'tır. Böylece Geleceği İnşa eden ancak O ise, nasıl olsun da Allah Kendi Yaratacağı şeyi bilmesin! O'na Yapacağı iş'te ne mani olabilir ki!

Min Ruhi ~ Ruh - Nefs

Bak "Burun" yüzünde durup durduğu halde "Koku" ona gelmeksizin burnunu tam bilemezsin tanıyamazsın haberin olmaz öyle değil mi; yani o sende yine vardır, mevcuddur ama bilmiş tanımış olmazsın.. Burnum var dersin ama Koku olmadan Sureten Burun ne kadar da eksik kalırdı, hatta haberin dahi olmazdı değil mi ? Şimdi bunun misali işte insanların Nefislerini, kendilerinde bulunan gizli Duyuları-Latifelerini bilememeleridir. Bunlardan da öte bizZat Kendileri olan Ruhlarının (Min Ruhi) yani Öz-Kendi kıymetini değerini bilememeleri vardır.. Burun ve Koku ilişkisi, Allah'ın Nefs'e Tecelli etmesidir, Tecelli olmadan Nefsinden-Özelliklerinden, yani ne gizli ne açıktaki Duyularından haberin olmazdı.. Ruh ise.. Duyulan'ı Duyan'dır: Tecelli'den öte, Tecelli edendir.. "Tecelli" bir "Ziya" gibidir, bir "Nur" var da O'nun "Ziya"sı yani.. Güneş var, O'nun Işığı.. İşte Ruh (Min Ruhi) olmadan Tecelli de olmayacağı için Nefs bilinse de Rabbin Zâtı bilinmez; Onun için, "Kendi Ruhumdan" demiştir, yani Ruh Allah'a (cc) Tecelli'den öte bir bağlantıdadır, Zâtidir, Yakınlığı anla.. Ne Mutlu Zâtının Kıymetini Nefsinden (Tecellisinden) âlâ bilebilene!

Benlik ~ Tasavvuf ~ Muhabbet

Büyüklüğü Perde olmaz Muhabbet Ehlinin O Neş'esine. Onlara edebsizlik olmaz Benlik Senlik, O Padişahın Nezdinde.

Allah İsmi ~ Nefs ~ Allah'ın Zatı

Nefsinin yani Esma Sıfatının İdaresi, Mutlak, Ezeli Ebedi, bir başlangıç ve sonu ve eksi artısı olmaksızın Zâtının elindedir; Nefsi, yani herhangi bir özelliği, O'na-Zâtına galebe çalmaz, Nefsi Zâtının aynıdır : O, Allah'tır.. İsmini O'na başkası koymamıştır.

Vesvese

Şeytanların istilası, yüksek bir ahlak üzere olduğunu mu gösterir yoksa cehennemlik lanetlenmiş bir kul olduğunu mu ?

Yüce ~ Halim

Seni en Yakınında Halim bulmak ne güzeldir ne yücedir Allahım.

Nefes

Nefesimizi elimize bırakmadığın gibi Manevi Nefesimizi de bize bırakma Allahım.

Tecelli ~ Beni Göremezsin..

Kadınlar Yusuf'un (as) güzelliğini görünce, ellerini kestiler de, o güzellik karşısında bedenlerini unuttuklarından acısını duymadılar. Yusuf O Allah'ın bir Kulu idi, Rabbisinin Güzelliğinden bir Resim idi; O Güzellik ise Suretsizdir. Musa (as) O'nu görmek isteyip de Rabbisi ona nazlanınca, dağa azıcık Tecelli etti de dağ paramparça oldu. Aslında bu Tecelli, Kudret işidir, Kulunu avutmak için; Güzelliğinden değil. Şimdi O Güzellik Surette olsa, Alemler nasıl ayakta kalsın! Fazla naz Aşık usandırır derler, Hakikattir. Fakat hangi Sıfatı vardır ki Aşık O'na Güzel değil desin ya!

Yokluk ~ Latif

Yok ol, yok ol.. Bir bakmışsın O öyle Latif, Yok gibi olanın Varlığına dönmüş Yokluğun.

Ruh - Nefs

Allah Kulunun Nefsini her parçalayışında onu daha Mükemmelen birler. Bu, Nefsindir, ve daima Oluş üzeredir. Sen (Ruh) ise, Olmayansın; Anla!. Şöyle diyeyim: Sen Değişmeyen Sabit "Cevher"sin; Değişenin ise Nefsin'dir, "Araz"dır. Dahası şöyle diyelim: Sen (Ruh) Subuti Sıfatları ile Zât'ının Varlık Katındasın.. Nefs'in ise Fiili Tecellilerindedir.. Nefsini Tecellileri ile Zengin kılmak ister; Zira Sen (Ruh) zaten O'ndansın ve O'ndasın!

Zikir ~ Subhan Allah

Zihnine gelen her noksanlığı "Subhan Allah" deyip kes at.

Dert ~ Zikir ~ Kavuşmak

Bir Kulunun derdi gerçekten O ise, Kavuşmak ise, "La İlahe İllallah" diye diye ne olur ona, "Subhan Allah" diye diye ne olur ona.

Her şeyin Yaratıcısı

Her şeyin Yaratıcısından başka her şeyin Yaratıcısı olur mu; O'nun gibisini görmemiş Mahluklarıyız, Kullarıyız biz O'nun.

Akıl

Terazinin kefelerindekiler eksik ise, buna Akıl denebilir mi.. ; "Aklımla tarttım, doğru çıktı" diyecek yüzü olur mu insanın..

Ateizm

"Yaşam ne kadar kötü, tanrıya nasıl niye inanayım" diyorsun ama nasıl oluyor da buna rağmen bu kadar güzellikler mükemmellikler mevcut ? Bu yalan dünyaya düşkünlüğün nereden geliyor madem! Senin lanetlemelerine, ümitsizliğine bakılırsa o mükemmelliklerin de hiç olmaması gerekirdi! Yahut, sen bir leş kargasısın; utanmayacak mısın bu rezillikten, yalancılıktan, yüzsüzlükten, ve nankörlükten !

Letaifler ~ Ruh ~ Kalp ~ Nefs - Beyin

Ruh, Nefis veya Kalbi ile meşgul olunca, beden Kulağı duymaz olur, beden gözü görmez olur.. Demek ki asıl Kulak, şu beden kulağı değil, bizZat Ruh Duyuyor.. demek ki asıl Göz şu beden gözü değil.. Ruh görüyor !.. Beden Gözü iki, Gördüğü bir olduğu gibi, hepsi Ruh'unda birdir bu latifelerin. Senin asıl Duyuların, asıl Organların: İlim'dir, Basiret'dir, Vicdan'dır, Uyanıklık'dır, Şükür'dür..; Kalbindir !

Hakk (cc)

Aleyhine dahi görünse, Hakk ile ol, daima Hakkı ara, Cenabı Hakk'ı bulursun.

Tasavvuf - Fena ~ Yokluk ~ Beyin - Nefis ~ Ruh

Beyin (Nefis), Ruhu (yani Seni) istediği gibi istediği yerde bulamazsa üzerinde hükmü kalır mı... Yok olmayı öğren de Varlık bulasın; Hakk'da Yok olanda varlık kalmaz ! Allah'dan kaçılmaz !

"Hz Adem Cennette mi Yaratıldı"..

Secde emrinin geçtiği ayetlerde, şeytan'a "Oradan -Katımdan, Huzurumdan- çık" demiş, ardından, Adem'e (as) ise "Sen ve eşin Cennet'e (el cennete) yerleşin" buyurmuştur. Sonra, hepsine birlikte, "Yeryüzüne (el ard) inin" demiştir. Şimdi, Adem nerede (!) yaratılmış, nereye yerleşmiş ve nereye indirilmiş ?..

Kitapta İdris'i de an. O da özü sözü doğru olan biriydi; bir nebiydi.
1. ve refa'nâ-hu : ve biz onu yükselttik
2. mekânen : mekân, makam
3. aliyyen : (çok) yüce

Meryem 56-57

Tasavvuf - Vahdet-i Vücud ~ Ayet - Allah Kelamı ~ Hu

Musa Kelamı ağaçtan duydu da şaştı şüphe etti mi.

İlah - Zat ~ Hakk - Esma

Allah'dan olmıyan hiçbir şey yoktur. Allah'dan olan, Esma dahil, "İlah" demek olmaz; fakat Hakk değil demek de olmaz.

Zatı İlahi ~ Esma - Müsemma ~ Zikir

Allah'tır, Esmasıyla Müsemma ! Esmasını Zikreyle, Müsemmasını bul!

Allah ~ Zaman - Ed Dehr ~ Tasavvuf

İsa'yı (as) beşikte konuşturduğu gibi, mahşerden önce ölüleri dirilttiği gibi : Allah'ın Katında zaman yoktur, Allah vardır !

Kuran ~ Mecaz ~ Hakikat

Eşyanın ışınlanması gerçekleştiğinde (Neml 38-40) 'Kuran'da vardı' demeyeceksin öyle mi ? Hem de Mecaz olmaksızın..Yürümek, bir Adım dahi olsa neydi ki ?

Hangi yüzle çıkacağım Rabbimin huzuruna..

"Hangi yüzle çıkacağım Rabbimin huzuruna" dersin ya.. O'nun yüzüyle!

Hu

Seni sana O'ndan başka kim hatırlatabilir.

Alem Ezeliliği (!) ~ Felsefe

"Alem Ezelidir" diye iddia etmek çöldeki bir kum tepesinin veya okyanustaki bir dalganın ezeli olduğunu iddia etmek gibi tam akılsızlıktır. Şayet Ezeli derken kastedilen "Hareket" ise hareket ancak Kuvvetle olabilir, Kudretten meydana gelebilir ki işte O Kudret evet Ezelidir! Var edip yok etmede, öldürüp yeni yeni diriltmekte, dilediğini yapmaktadır! Hiçbiri yokken onları ilk defa var eden ve her bir şey yok olurken Kendisi Baki kalan, O Varlıktır Ezeli olan! Açıkça görülür ki sadece Ezeli ve Kudretli değil aynı zamanda Bilinçli, Sanatçı ve daha sayısız özellikleri olan bir Varlıktır O Ezeli Varlık! Dikkatlice bakarsan görürsün ki, karıncadaki ve insandaki Kuvvet de, işte O aynı tek ve bir Kudrettir; Hayal dahi Kudretten! "Evveldir Ahirdir, Zahirdir Batındır, her şeyi bilendir." (Hadid 3)

Yakın

İnsanlara daha Yakın yoktur, O'ndan başka.

Zikir ~ Esma - Müsemma

Her nefes verirken başka Esma zikreyle. Sonra Müsemma'ya gömül. Esmasını söyle Müsemmasını duy.