Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

(Eğer Tanrı’nın korumasına güveniyorsan kendini bu yapının üstünden at)

Bir Yahudi’nin,Tanrı yüzünü ulu etsin Ali’ye "Eğer Tanrı’nın korumasına güveniyorsan kendini bu yapının üstünden at" demesi, Müminler emîri’nin ona cevabı

Tanrı’yı ululamayı bilmeyen bir inatçı, bir gün Murtaza’ya dedi ki: “Peki yüksek bir yapının damındasın... ey aklı başında olan, Tanrı’nın koruyacağını biliyorsun değil mi?”

Murtaza, evet dedi... o koruyucudur, ganidir... bizim varlığımızı, bizi ta çocukluğumuzdan adamlığımıza kadar hep o korur, o görüp gözetir!

Yahudi, peki dedi... mademki öyledir, kendini bu damdan aşağıya at... Tanrı’nın koruyuculuğuna tamamı ile güven! Kendini aşağıya at da ben de adamakıllı inandığını anlayayım, güzelim inanışını, deliliyle göreyim!

Müminler emiri ona dedi ki: sus, defol git de bu cüret yüzünden canın belaya sataşmasın!

Kulun, iptilalara düşerek Tanrı’yı sınaması hiç yaraşır mı?

A nadan, a budala, kulun ne haddi vardır ki edepsizliğe kalkışıp Tanrı’yı sınamaya girişsin?

Sınama Tanrı’ya yaraşır... O, kullarını her an sınar durur. Bu sınamayla da içimizde gizlediğimiz inanışlarımızı bize apaçık gösterir. Âdem, bu suçla, bu hata ile Hakk’ı sınadım dedi mi hiç? “Padişahım, senin hilmin nereye kadardır? Onu görmek istedim” gibi bir söz söyledi mi hiç? Ah, bu mecal kimde var, kimde? Senin aklın şaşmış, pek sersemlemişsin... özrün günahından beter! Gök kubbeyi yücelteni sınamak ha! Sen, bunu ne bilirsin ki? A hayrı, şerri bilmeyen, sen kendini sına, başkasını değil! Kendini sınadın mı başkalarını sınamadan vazgeçersin.

Şeker parçası olduğunu bildin mi, şeker yapılan ve satılan yere layık olduğunu da bilirsin.

Mevlana Celaleddin-i Rumi (r.a.)

Mesnevi

http://www.halveti.net/masnawi.asp?cat=4&sub=19

İncilde İsa aleyhisselam da şeytan tarafından böyle bir hinliğe maruz kalmıştır.