Sûfiler âhirete nisbetle akıllı, dünyâya nisbetle delidirler. Kalp açısından akıllı, nefis açısından delidirler. Onları hakir görmeyin. Onlara eziyet etmeyin. Onlara zulmetmeyin.
Onlara yardım eden onlardandır.
Mü'minin zaferi geç gelir. Mü'min kendisine zulmedeni yere sermedikçe, ona karşı zafer kazanmadıkça, onun cenâzesini, malının talan edildiğini, mevkîsinin düşmanlarının eline geçtigini, yasaklarının câiz olduğunu görmedikçe ölmez.
Hz. Peygamber'den şöyle rivâyet edilmiştir: "Allâhü Teâlâ 'dan başka yardımcısı olmayan kişiye zulmedildiğinde Allâhü Teâlâ şöyle buyurur İzzetim ve celâlim hakkı için, daha sonra da olsa, sana mutlakâ yardım edeceğim."
Hakk'ı bulursan eşyâyı ondan görürsün. Ne düşmanın kalır, ne üzerinde hakkın olan biri. Hakkını aramada Allâhü Teâlâ'ya sığınırsan, kalbin cevher olur, sırrın da safa bulur. Allâhü Teâlâ için amel, O'na itâat ve O'nu hakîkî tevhîd eden kimseyi O, amelde sebeplere sanlmaktan ve sebeplerle ilgilenmekten kurtarır, Bütün ahvâlinde hayırdan başka bir şeyle karşılaşmaz.
Allâh'ım! işlerimizi üstlen! Bizi ne nefsimize, ne de yarattıklarından her hangi birisine dayandır. "Bize dünyâda da, âhirette de güzellik ver ve cehennem azâbından bizi koru."
Cilau'l Hatır
Abdülkâdir Geylanî (r.a.)