Eğer O dilerse eşyayı O'nun hareket etmesi ve durması olarak seyredebilirsin..
Fakat O'nun bilincini görmek istersen elbette hareketsiz olacağını bil...
O bilinçle bilinçlenemezdin..
Fark edersin..
Kendini soyutla
Yatağına uzan
Sonra parmak uçlarından başlayarak baldırların, dizlerin, göbeğin ve böyle tek tek yukarı kadar gel..
O beyninden çıkan bu tarayıcı ışın mı desek ne desek :) Böyle parça parça görür...Ne zaman ki teslim edersin o an belki O bilinci seyredebilirsin...Fakat gel gör ki devamlı olması imkansızdır...ve bu kadarı bile imkansızdı...Çünkü O öyle bir Tek tir...O tek i seyredebilen de yine ancak O'nun ruhuyla O'nda kalabilir....Ki yine O'nun bilincinde daimi kalamaz(teslim alır/edersin)..Yoksa ne madde ne de bilinçli/İnsan die bir şey olamazdı...
Madde de neymiş a şaşkın.
Sen algıyı kastediyorsun ki o bile maddeyle belirlenmiyor...Herşeyi belirleyen ancak işte O'nun bilinci!..Derme çatma cümlelerle daraltma hakikati; daralan ancak sen olursun...Varlığıyla daralan fakat kendisi daralmayan ise ancak O'dur!...
Eğer madde belirleseydi bilinci..Daimi şaşkoloz olurdun ey kainat!..O'na göre Allah'a teslim olanlardan ol..Bir bilinçli varlık olarak (halife olarak) o bilincini Allah'a teslim et...El an herşey o bilince öylece teslim çünkü...
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?
"Neden böyle yaratmış?" ya da "Kendi gibi bir başka varlık yaratabilir mi?"..ya da "Kendinden büyük bir taş yapıp kaldırabilir mi" diyerek soran Nefs'in, hakikaten Allah'ın yakınlığından haberi yoktur.