Yüce Allah asla ilahlık davasında değildir; Allah çok büyük bir dosttur
Eğer insan kendisine Allah'ın vermiş olduğu varlığıyla bir başka insana bir başka canlıya ilahlık davasında bulunmasaydı Allah asla senin ürkeceğin bir manada kimliğini dayatmazdı
Yani Allah'ın insanları kendisine küfür etsin diye yarattığını düşünmek hakikaten çok mantıksız ve saçma bir düşünce değil mi?
Hür irade gelir akla burada.
Örneğin Einstein atom bombası patlatılsın ve insanlar ölsün diye mi o buluşu gerçekleştirdi?
Şimdi bunun anlamı ne ise? İşte O'nun da açıklaması elbette o ...
Madem bilimselsin bak güzel bi örnek oldu di mi?
Şimdi gelelim İlahlık davasına.
Herşey Allah vergisidir diyorum ve bak izah edicem sana
İnsanın resim yapabilme yeteneğini düşün. Ben kendimden bilyorum resim yeteneğinin ne olduğunu ve öyle bir şeydir ki eğer karşıdaki insanda da o yoksa sadece teknik bilgi vermekle asla öğretilemez. Yani mesela bak en temel resim yapabilme tekniğini söyleyeyim sana. Her şey geometrik şekillerden ibarettir. Mesela en basitinden bir yuvarlak çiz. Üzerine de bir kaç tane beşgen çiz. Bak futbol topu çizdin..İnsan bedeninin parçalarını da böyle gör mesela gövde üçgen üstünde yuvarlak..ve elini serbest bırakarak şekilleri birleştir bir insan çizmiş olursun...Bak mesela çok daha basit bir teknik..6 ve 2 sayılarıyla tavşan çizebiliyorsun..
Peki şimdi bu tekniklerle sen van gogh gibi, insan vücudu..Ya da tavşan çizebilir misin? Hayır di mi? İşte ben resim yeteneği olan birisi olarak daha kesin biliyorum ki bu tekniklerle olacak bir iş değil..
Şimdi ben ya da van gogh bu bizdeki varlıktan dolayı Tanrı mı oluyoruz?
Görme koklama duyma yürüme konuşma say say bitmez bütün bu varlıklar işte öylece tamamen Allah vergisidir; ki alemdeki tüm canlı cansız varlıklar tıpkı resim yeteneğinde anlattığım gibi kendilerine verilmiş ve verilmemiş yeteneklerden ibarettir.. Yani Alem kendindeki bu yeteneklerden habersizdir..
Zaten alem dediğin canlı cansız varlıklar toğluluğunun toplamını ifade eden sadece bir isimdir.. Durum bunların biri için neyi ifade ediyorsa hepsi içinde aynı şeyi ifade eder..Yani mesela hayvanlar alemi, ormanlar alemi gibi..
İşte böylece herşey ilah değil fakat hepsindeki bu varlık Allah vergisi olduğu için hepsi Allah! Allah! der sana... Bütün varlıkların böyle açık veya işte gizli birbirlerine Allah! Allah! demeleri elbetteki kendilerinin tanrı oldukları için değildir.. Çünkü hiç biri kendindeki o Allah! Allah! diyen varlıklarını içlerindeki başka bir aynı varlıktan almadığı gibi kendi kendilerinden de almadılar...Yalnızca o varlıklarıyla var oldular...Yani herşey Allah vergisi olduğu gibi herşey de gerçekten kendi varlığıyla veya topluca (Alem) Allah demektedir...
Ama bak dikkat et biz Allahız ya da ben Allah'ım demiyorlar anlattığım gibi..Kendilerindeki varlık ancak Allah diyor...Yani işte aslında onların hepsine kendisindeki (Zatındaki)sonsuz varlık kaynağından yeterlice güzellikler bahşetmiş olan Allah "Allah" demiş oluyor...
Fakat bak dikkat et özel olarak kendi kimliğiyle söylemiyor bunu..Var ettiği varlıklar yoluyla yine o varlıklara kendi varlığında geri çekilerek yine O söylüyor... Ki buradaki bu söyleyiş işte en basit anlamıyla vahiydir...
Fakat özel ve gerçek anlamıyla vahiy -Yani O Allah'ın kendisinin, peygamberine ve dolayısıyla tüm anlayışlı insanlara direkt olarak zatıyla ilahlığını bildirmesi gerçeği- sadece ve sadece o insanların içlerinden bazılarının bazılarına herşeyin Allah vergisi olduğu (Ondan ve O) hakikatini unutup o kendilerine kendilerinden habersizken verilen üstün varlıklarıyla ilahlık taslamaması (yani zulmetmemesi) içindir.. Ya da elbette bu şekilde zulme uğrayanlara da o ezlişleriyle o ilahlık taslayanları ilah zannetmemeleri için...Çünkü öylece dengeleri bozularak o zulmedenlerin ilah olduğunu zannederlerse (ki herşeyin Allah' demesi sebebiyle bu doğaldır) gerçekten sapmış, bu sapma doğrultusunda da daha büyük bir zulme uğramış olurlar ki bu bir kötülük olduğu için bunu O Allah elbette kesinlikle istemez...
Çünkü iyilikle yarattığı o varlıklar artık Allah! Allah! diyemezse onlara zulmetmiş olur ki bu şekilde de razı olmaz...
İşte o yüzden de o yüce ve kahredici zatını göstermek durumunda kalır...Ve artık İlahlığını peygamberleri vasitasıyla bildirir ki o peygamberler işte diğer dengeleri bozulmuş hakikatten sapmışları uyarsın ve doğru yolu bularak tekrar Allah! Allah! diyebilsinler...
Bak şimdi ey akıllı kardeş!...
Eğer Allah'ın kendisi Zatıyla kendi Zatında Allah! Allah! demiş olaydı elbette ki ne "BEN" ne "SEN" ne de işte "O'NDA" "VAR" olurduk! Tıpkı uykudaki gibi "YOK" hem de doğmadan önceki gibi "HİÇ" olurduk...Ki ne kadar idrak olunamasa da! bak yukarıda sana >>sadece peygamberlerin bildirmiş olduğu!!!<< o çok büyük hakikati aktardım!
Allah! Allah! dedim!
O'ndan, O'nu anlattım!
Yalnızca O'nun bilgisiyle ve vergisiyle!
Cennette değilsin ve Allah! Allah! diyor/dedirtiyor diye ne bir ağacı ne bir kadını ne bir ressamı ilah zannet!
Ne de ormanlar alemini!
Elbette anlasan da idrak edemeyeceğin gibi!
Yalnızca ve yalnızca O Allah!tır
Ve yalnızca Allah! Allah'tır!...