Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Vahdet-i Vücud / İbn-i Arabi / Tevhid / Örnekler / (Devam)

Hakk'ın varlığı kendisine uğramış değildir ki, sonluluk ve sonsuzlukla nitelensin, çünkü O varlığın aynısıdır. Mevcut ise varlığın uğradığı diye nitelenen şeydir.
Yaratılmışların mahiyetini, gök kuşağı ve onda renklerin yaratılmışların suretleri gibi farklılaşmalarını gören bilebilir. Gerçekte gök kuşağında ne renklenen, ne de renk bulunmadığını bilirsin, bununla birlikte rengi de görmektesin. Varlık'tan ibaret Hakk'ın varlığında sonradan var olanların suretlerini müşahede etmen de böyledir.

***
Bütün mevcutlar kudret güneşinin nurlarından bir nurdur. Güneş karşısında güneş ışığı, onunla beraber olan değil, adeta bir mumdur. Bu meselenin gerçeğini öğrendiğinde, herşeyin hali hazırda yok olucu olduğunu görürsün. Eşyanın var olurken yok olması, tutuştuğu esnada mumun ateşinin tükenmesine benzer. Bu örnek, yola yeni katılana anlatmak içindir; çünkü bir şeyin varlığı esnasında yok olması yadırganır. Hakta kendisini kaybetmiş kimsenin gözünde, eşyanın yok oluşuna gelince bunun anlamı, çok incedir ve gözle görülmez. Ehli onu remiz, ima ve zevk yoluyla bilebilir.

***

Hak bana varlığın nurunu ve müşahede yıldızının doğuşunu göstermiştir ve o yıldız bana şöyle demiştir:Sen kimsin? Dedim ki: zuhur eden yokluk. Bunun üzerine şöyle sormuştur: Yokluk nasıl varlığa dönüşür? Mevcut değil idiysen, var olman geçerli olmazdı. Cevap verdim: İşte bu sebeple 'zuhur eden yokluk' dedim.'Batın kalan yokluk'a gelince, onun var olması mümkün değildir.

İbn-i Arabi (k.s.)

Allah ondan razı olsun..

De ki hamd Allaha, bir de selâm ıstıfa buyurduğu kullarına Allah mı hayırlı yoksa müşriklerin şirk koştukları mı?

Neml 59