Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Seherde Doğan Yıldızların Vaktinde...(Ahir Zaman/Tasavvuf)

Yazıklar olsun!!! Yazıklar olsun!!! İnsanla oyun oynayacak.

Artık böyle asırların kendisini oyuncak yaptığı kimseyi seherde doğan
yıldızların vaktinde riâyet etmesi gereken amellerinden, bakirelerle
oynaşması, güzel kokulu çiçeklerin kokusunu koklaması, mevyelerin
özlerinden lezzet alması, kuşların nağmelerini dinlemesi ve makyaj yapan
kızlarla müzik yaparak dönüşüm yapması, hakikâtten meşgul ederek onu
her şey'den engeller. Böylece böyle olan herkes sapıtarak şaşkın hâlde
kalır.
Herkes kaçmaktan şikâyetçi oldu.. Hakîm-i Mutlak'ın san'atının ve
Cebbarının sibğasının nuruyla parlayan İftar hilâli gözüktü. Öyle hilâl ki
parlayan bileziğin yansı gibidir. Hilâl ve Dolunay'ın devranı ve onların
çizdiği çizgileri feleğin ortasıdır.
Asıllarının kuvvet yerlerinde gelip-gitmeleri karşı karşıya gelir, O
asıllarında ki güç tek yönlüdür. Ve Dolunay ve Hilâl Ay'ın ortasında
varlıklarında asıl olan yerde bir hizaya gelip birleşirler,
Dolunay ve Hilâl ateş ve sudur. Ateş ve Su ise, ancak merkezlerinde
aslî unsurlarda ehemmiyetli bir şe'nden ötürü karşılaşıp birleşirler. Onların
birleşimleri büyük bir hükümdür.
Ateş harb için alevlendi. Eserleri taleb etmek için alevleri sür'atlendi.
Ve, alevler, bazen mağaranın sağ bazen de sol taraflarına meyi ederek
mağrada mazinin tercübesizlikleriden oluşan boş nesneleri gösterdi. Orada
esareti kabul edenleri sağlam bir tarzda bağladı.. Helak olmak kâfirlerin
sahasına bu sebebden ötürü kondu. Ehlinin zilletinden ötürü paraya
karşılık kendisinde sulh yapılan yurdun akibeti ne kötü akibettir.
İmân ışıklar yayarak o yeri aydınlattı. Israrın düğümleri bu vesile ile
çözüldü. Aslan ve ceylan imân nuru ile dostlaştılar. Öyle nûr ki, onun
tesiriyle ceylan kurttan uzaklaşmıyor. Kurt'da onun tesiriyle ceylan'a karşı
komşuluk hukukuna riâyet etti.
İmân nurunun tesiriyle muhsin kullar, maddi ve ma'nevi faideleri elde
etmekte başkalarını kendi üstlerine tercih etmek ahlakıyla ahlâklandılar.
İmân nurunun bu tesirleri itibariyle Mukarribinin seyiati Ebrar'ın
hasenatı olmaya intikâl etmiştir.
Evet!. Evet!.
Sebat, seçilenlerin yüksek zirvelerde ki en hayırlı evleridir, öyle
seçkinler ki, onlar arınma vadisinin ortasında otururlar.
Peyderpey nadir vaki olan olaylar ve yaygın haberler sağlamlaştı..
Duraklamanın kendisine meşakkatli gelmeyen seyyarlardan bir hatib
- 32 -
emr-ı ilâhi ile kâim oldu. Hürlük ve köleliğin sırlarını açıklayıcı olarak bizleri
da'vet etti.
Tefekkür edenler ve herşeye ibretle bakanlar nerede?
Sabah olunca ayan ve ağyarın karanlıkları kayb olup nurlar belirtir.
Artık o karanlıkları çirkin serlere konar.
Ay, ne zaman bilezik gibi yusyuvarlaklaşır ondan nice sırrlar zahir olur.,
öyle sırlar ki, çizilmiş olan eserlerin tamamını siler, öyle çizilmiş eserler ki,
onlar görüş ve yeşermek için ölçüdür. Öyle ölçüler ki yükseklerde sabah
akşam ışık yayan büyük bir fenerdir..
Abd-ı Muhtar, inkârı istimal etti.. Düşünceler onu seyyar ve mukim
olmak arasında sevk etti..
Bu hâl üzere intizarı uzadı. Artık ihbarlar o halde hibe edildi. Hibe
edilen ihbarlardan bir azı güneşin yükseliş vaktinde nuzûl eder etmez
hemen âlemde inkâr vaki olup perdeler kaldırıldı.
insanla Hak arasında vaki olan varlık perdeleri kaldırılınca insanın
teslim olmasını iltizam eden Dolunay nûr'lanarak doğdu. Böylece varlık
âleminde olanların tamamı müjde hilâlini ve Melik-ı Kahhar'ın Resullerini
iza'n ettiler.

Yıldızların Mevki
Muhyiddin İbn'ül Arabi
-Kitsan-

***

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/bizar.html

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/yalnz-ve-asl-maksut-hep-odur.html

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/yalnz-sen-olsaydn.html

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/imdi-feryatlarm-azald.html

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/ben-gene-sana-tutuldum.html

http://jonasclean.blogspot.com/2008/03/yabanc-bellemeyin.html

http://jonasclean.blogspot.com/2009/06/dostlar-bizi-dunya-perdelerinde.html