Dinin felsefesi;dinin ilkelerinin özünü, anlamanı temellendirmeyi,ilmi yönden izaha çalışan bir felsefe bölümü olabilir.Fakat Hakka akıl ile ,mantıkla,bilgi ile değil de,gönül yolu ile,sevgi ile varılacağına inanan bir sufinin felsefesi olur mu ?
(Divan-ı Kebir ,c.I,s.187)
''Felsefi düşünceleri gönlümden sürdüm,çıkardım,gönlümü tertemiz bir hale getirdim.Gözümde de Yusuf'a ait güzelliklere yer verdim..''
(Mesnevi, c.II,s.3201-3203)
''Sende bulunan haydutluğun,mutsuzluğun azalmasını istiyorsan,çalış.Sendeki hikmet yani felsefe azalsın.
Tabiatten ve hayalden doğan felsefe ,Allah'ın nurunu feyzinden nasibini alamamış bir hikmettir.
Dünya hikmeti yani felsefe zannı,şüpheyi artırır.Dinin hikmeti ise,insanı göklerin üstüne yükseltir''...
Bu beyitlerde geçen hikmet kelimesi üzerinde biraz durmamız,düşünmemiz gerekiyor.Fransızların sagesse,İngilizlerin wisdom ,yeni Türkçemizde bilgelik diye adlandırılan hikmet kelimesinin çeşitli anlamları var.Bu anlamlar arasında :ilahi sırlar,bizi Hakka ulaştıran ilahi bilgiler anlamına geldiği gibi;akıl,hayal ve zan üzerine kurulan felsefe ilmi manasına da gelmektedir.Nitekim Cami Hazrtleri şu beytinde filozofların hikmeti ile,iman ehlinin hikmetini ayırmıştır: ''Yunan filozoflarının hikmeti,nefsin ve hevanın verdiği vesvesedir.Allaha inanların hikmeti ,Hazreti Peygamberin buyurduklarıdır..
(Mesnevi,c.VI,S.2370-2374)
''Filozoflar şerlerinden kurtulmak için,Cennetliklerin çoğu ahmak kişilerdir.Sen de kendini luzumsuz düşüncelerden,bilgi gururundan,kendini beğenmekten kurtar.Fazla şeyleri üstünden at da, her an sana Haktan ilahi rahmetler yağsın.Akıllılık kendini birşey zannetmek ,alçak gönüllü ve kırık kalpli olmanın zıttıdır.Anlayışlı olmayı bırak,ahmaklığı kendini huy edin.Akıllı ve zeki olmayı hırs ve tama tuzağı bil.Temiz kişi ne diye şeytan gibi zeki olmayı dilesin?Akıllı ve zeki kişiler bir sanatla iktifa etmişler,yetinmişler,halbuki Hak aşkıyla ahmaklaşan kişiler,gördükleri sanatta kalmamışlar,sanattan sanatı yaradana yol bulmuşalrdır)
(Mesnevi,c.I,s.3283-3288)
''Felsefeci şeytanı inkar eder.Fakat inkar ettiği anda bile,şeytanın maskarası olur.
Ey filizof,eğer şeytanı görmedinse kendine bak,kendini gör.Şeytan çarpmasaydı,sende şeytani bir delilik olmasaydı,alnın böyle göğerir mi idi?Alnında imansızlığın ve şüphenin izleri görülü rmü idi?
Her kimin gönlünde şüphe varsa,vesvese varsa ,o kimse gizli felsefecidir.Yani imansizdır.Kendini felsefeye kaptırmış kişi ,bazan dine inanır mümin görünür,bazende filizofluk damarı tutar,imansızlık yüzünü karartır.
Ey Allah'a inananlar,aklınızı başınıza alınız.O filozofluk damarı ,o felsefeye inanış sizde de vardır.Sizde daha bilmediğiniz nice sonsuz alemler vardır.
Dünyada görülen yetmiş iki din,yetmiş iki fırka,bunların hepsi sende gizlidir.Bir gün bu sapık inançlardan birisi elini kaldırır ,açığa çıkarsa ,vay haline......'''
Yukaradaki MESNEVİ beyitlerinin son beyitinde geçen ,yetmiş iki fıkra ile peygamber efendimizin şu mealdeki hadislerine işaret vardır.(Müslümanlar yetmişüç fırkaya ayrılcaklar,bunların yetmiş ikisi sapıklık içinde kalacak yalnız bir fırka Muhammedi yolda olan gerçek müslümanlar kurtulacaklardır) diye buyurmuşlardır.
Bu sepeple Hazretİ M evlana felsefeye kapılmamamızı,Muhammedi yoldan,Kur'an yolundan ayrılmamamızı bizi tavsiye ediyor.Mevlana filozof olsaydı,felsefeden sakının der miydi?
MEVLANA (Hayatı,Şahsiyeti ve Fikirleri) Yazan=Şefik CAN ( ÖTÜKEN YAYIN)