Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

MUHYİDDİN İBN.ARABÎ K.S.

Bismillahirrahmanirrahim

Değiştirme ve Kudret " O"ndandır.

Cemâli zahir olduğu için celâli ulu, yaklaşmasında yakın ve yüceliğinde mürakebe eden Allah'a hamd olsun. O, izzet, göz kamaştırıcı parlaklık, azamet ve büyüklük sahibidir. O'nun zatı başka zatlara benzemekten yücedir, hareketlerden, duruşlardan, sağa sola dönmelerden, işaret ve ibareleri algılamak gibi beşeri olgulardan beridir. Nitelenmekten, sınırlardan, hareket olarak inip çıkmaktan, istiva edilen şeye temas etmek anlamında istiva etmekten, oturmaktan, bir maksadı olsa bile maksat peşinde koşuşturup seğirtmekten, yitik bir şeyle karşılaşmaktan dolayı coşkuyla kahkaha atmaktan yücedir. Tafsilatlı olarak izah edilmekten, toplanmaktan, damgalanmaktan, milletlerin değişmesiyle değişmekten, lezzet almaktan, bir amelden dolayı acı duymaktan veya ezeli olmamakla nitelenmekten münezzehtir. Yer kaplamaktan, bölünmekten ya da cisimlerin niteliklerini almaktan, anlayışların hakikatinin künhünü ihata etmesinden ya da vehimlerin şekillendirdikleri gibi olmaktan, yahut uyanıklık veya uyku halinde olduğu gibi kavranmaktan, mekanlarla ve günlerle kayıtlandırılmaktan, varlığının devamlılığının üzerinden ayların ve yılların geçmesine bağlı olmasından, üstünün, altının, sağının, solunun, arkasının veya önünün olmasından, akılların veya düşlerin celâlini kavramasından uludur. Kapasitelerinin yüksekliğine rağmen akılların fikirleriyle, keşif ehlinin zikirleriy-le, gerçek ariflerin sırlarıyla, gözdelerin gözleriyle idrâk etmelerinden beridir. Hicâb ve perdelerin gerisinde noksan bir varlık olmaktan da münezzehtir. O, ancak nurlarında idrak edilebilir. İnsan suretinde olmaktan da beridir. Objelerin varlıklarından uzak olmaktan, ya da daha önce yok iken sonradan onlara dönmekten, varlıkları yarattıktan sonra kendisinde daha önce olmayan bir halin meydana gelmesinden kalbin habbesi ve özü tarafından dilsiz bir şekilde sınırlandırılmaktan, ya da O'na bu mahiyette inanılmasından, objelere tecelli etmesiyle bir mekan edinmekten, mazi, gelecek veya şimdiki zaman dilimlerine tabi olmaktan yücedir. Duyularla kaim olmaktan, şüpheye düşmekten, olayların kendisine karışık gelmesinden, misâllerle veya kıyasla idrâk edilmekten ya da cinsler gibi çeşitlenmekten, ünsiyet kurmak için alemi yaratmış olmaktan, oturan üç kişinin üçüncüsü olmaktan münezzehtir. Eş ve çocuk edinmekten, bir kimsenin kendisine denk olmasından, varlığından önce yokluğun olmasından, el, dirsek ve ayak gibi organlarla nitelenmekten, öncesizlikte bir başkasıyla beraber olmaktan, kulların tevbe etmelerinden dolayı insanlarda bilindiği şekilde gülmekten ve sevinmekten, öteden beri biline gelen öfke ve şaşırmaktan, insanlarda olduğu gibi suretten surete girmekten yücedir. Ululuğunda üstün iradeli ve heybetinde azamet sahibi Allah yücedir. "Leyse kemisli-hi şeyun ve huve's semi'ul basir / O'nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir." (Şûra, 11)

Eş-Şeyhu’l Ekber MUHYİDDİN İBN.ARABÎ K.S.

Celal ve Cemal Kitabından