Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Ölüm Yoktur Aşıklara

Gerçeği bilerek ölen aşıklar sevgilinin huzurunda şeker gibi erirler
Tatlı tatlı ölürler
Bir başka şive ile ölürler hasılı
Elest hitabından sonsuzluk şarabı içenler…
Melekler kıskanırken güzelliklerini adem oğulları gibi ölmezler onlar
Sen aslanlar da köpekler gibi kapının dışında mı ölürler sanırsın?
Yolculukta ölen aşıkları karşılamaya padişah çıkar
Onlar ölmezler gaip gözlerini açarlar
Aşık olmayanlarsa kör ve sağır can verir giderler
O ay yüzlünün ayak ucunda solar aşıklar
Güneş gibi apaydın olurlar
Birbirlerinin canına can kesilenler birbirlerinin aşkı ile ölürler.
Ciğerlerinde aşk suyu…
Su gibi ölürler
Aşıklar gökyüzüne kanat açarlar
Münkirlerse cehennemin dibinde geberip giderler
Geceleri sevgilinin derdi ile korkusu ile uyuyamayanlar
korkusuzca huzur içinde ölürler…
Burada ota tapan öküzlerse eşek gibi çürür giderler
Sevgilinin bakışına kapılanlar güle oynaya feda ederler kendilerini o bakışa
Padişah onları kucağına alır bağrına basar
O bakışa kul köle olan hor hakir bir halde ölmez
Mustafa’yı arayanlar Ebu Bekir gibi Ömer gibi ölürler…
Ölüm yoktur aşıklara.

Ben bu sözleri öylesine söyledim.
Ey şems! Padişahım! Seni inkar eden ölmez sadece
gerçeği bilmeyen kapkara kalbi ile kapkara gider

Mevlana Celaleddin-i Rumi (r.a.)