Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Tasavvuf/Sır

Tasavvufta Sır kelimesi çok zaman Ruh yerine kullanılır.

http://jonasclean.blogspot.com/2009/02/sr.html


"...Bütün kötülükleri, bir daha yapmamak şartı ile bırakmak babası Hz. Adem’den (AS), Hz. Rasulallah’a (SAV), O’ndan da (SAV) bizlere veraset yolu ile geldi… Ki Adem aleyhisselam’ın her yanını zulmet kaplamıştı; işte o zaman istiğfar etti, sonra karanlık açıldı, her yanı nur kapladı; kurtuldu. Çünkü O (AS) bir zamanlar ahdi unuttu. Dar-ı Selam’da daimi kalacağını, Rahmân ve Mennân olan Allah (CC), kendisini Cennetten çıkarmayacağını sandı… Melekler kendisini daima selamlar, övmelerle geleceğini tahmin etti. Böylece nefsine uydu ve her şeyi unuttu… İş değişti. O güzel süslerden soyundu, saltanat gitti. Derecesi düştü… O nurlu alem, aniden karanlığa gömüldü. Önceki safiyet bozuldu. Böylece her şey elinden alındıktan sonra işin nereden geldiğini anladı. İçinde bulunduğu büyük safiyeti düşündü… İtiraf yolunu tuttu. Unuttuğunu, hata işlediğini itiraf etti. Kendi kendine istiğfar telkin etti:
- “Ya Rabbi (CC)! Biz nefsimizi kötüledik, kirlettik, bizden mağfiretini,
merhametini esirgersen, sonumuz fena olur.”
Bu tevbe ve itirafa karşı kendisine hidayet yolları göründü. Nasıl işler yapacağı bildirildi. Ve O (AS), o tevbedeki gizli marifet nurları ve bundan evvel kendisine keşfolunmayan iyilikleri öğretildi. Ve neticede şuna kani oldu:
- “Bütün kaybettiğim haller bana tevbe yolu ile açılacaktır.”
Her şey değişti… İstek şimdi başka oldu. Hal başka hal oldu. Büyük bir saltanat geldi. İlk önce dünyada bir velayet-i Kübra; sonrası da ahirette… Dünya kendine ve evladına yer oldu. Ahiret ise ebedi bir yuva… Ve sonsuz bir sığınak…Ey mümin!
Senin için Hz. Adem (AS) ve Hz. Muhammed de (SAV) dostluk ve muhabbet için iyi adetler var… Herhalde hatanı bil, tevbe et!..."

Abdulkadir Geylani (k.s.)


"...Melekler sordular bunu cenabı hakka.."-Yarabbi habibim mahbubum Muhammedim(s.a.v.)dedin, anadan babadan hür yetim bıraktın, hem babadan yetim hem anadan öksüz oldu. Bundaki sır nedir?" dediler.

Cenabı Hakk buyurduki "- Eziyet cefa gördüğü va...kıtta, anası babası sağ olsaydı onlara seslenecekti..Onları aldım ki bana seslensin" dedi Cenabı hakk celle ve tekaddas hazretleri..."

Muzaffer Ozak (k.s.)

"İnsan, sırrımdır; ben de onun..."

Kutsi Hadis

"Batın ilmi sırlarımdan bir sırdır; onu, kullarımın kalbine koyarım, benden gayrı o hali bilen olmaz."

Kutsi Hadis


Ben Kur'an ve Fatiha suresiyim
Ruhun ruhuyum, canlıların ruhu değil
Kalbim bildiğimin katında yerleşmiş
O'nu müşahede eder; dilim ise sizin yanınızda
Göz ucunla bedenime doğru bakma
Ruhunu şarkılarla beslemekten uzak dur
Zat'ın zat deryasına dal da

Gözlere açılmamış sırları gör

Ayrıca sırlar belirsizce gözükür

Manaların ruhlarıyla gizlenmiş olarak

Muhyiddin İbn Arabi (r.a.)


"...Ey ayetleri ve haberleri indiren
Bana da isimlerin gösterdiği şeyleri indir
Böylece seni bütün övgü türleri ile
övebileyim
Hem sevinç ve hem de kederde ki
övgülerle
(Sonra Resulullah’a (as) işaret ettim)
Bu alemlerin efendisi, Onu halifeler
devrinden soyutladın
Onu soylu ve asil yaptın
Ademi ise henüz yaratılış toprağı ile su
arasında idi
Onu naklettin ta ki kendi devri geldi
Onun sonunu baslangıca bağladın
Onu hor ve korkan bir kul olarak
yerleştirdin
Bir dönem sana Hira dağından yakarırdı
Ta ki O’na, katından , bir müjdeciye
görevi, bildirmek olan
Cebrail dedi ki
‘Selam Sana ! Sen Muhammedsin. Kulların
sırrı ve habercilerin sonuncusu !’
Efendim doğrumu söylüyorum dedim?
Bana dedi ki,
‘Doğru söyledin ve sen benim örtümün
gölgesisin
Artık hamd et,ve Rabbine övgüyü artır.
Muhakkak sana esyanın hakikatleri
öğretildi.’..."

Muhyiddin İbn Arabi (r.a.)