Dilersek sana vahyettiğimizi elbette gideririz. Yaptığımıza karşı sana arka çıkacak bir vekîl bulamazsın.
İsra 86
Ve senden önce, şeriât sâhibi veya başkasının şeriâtine uymuş hiçbir peygamber göndermedik ki o, bir şey dilediği zaman Şeytan, onun dileğine bir fitne katmaya uğraşmasın. Fakat Allah, Şeytan'ın katmak istediği şeyi bozar, sonra da âyetlerini sağlamlaştırır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Hacc 52
http://www.facebook.com/media/set/?set=a.491743530829.274897.577220829&l=032927a8a2&type=1
1. fe vecedâ : böylece (ikisi) buldular
2. abden : bir kul
3. min ibâdi-nâ : bizim kullarımızdan
4. âteynâ-hu : biz ona verdik
5. rahmeten : bir rahmet
6. min indi-nâ : bizim katımızdan
7. ve allemnâ-hu : ve biz ona öğrettik
8. min ledun-nâ : ledun (gizli) ilmimizden
9. ilmen : bir ilim
Allah'a Teslim olmak..
Kendi (min ledun-nâ) İlminden verilmiş olmak..
İlim verilmiş olmak..
Bunlar, elbette Hepsi İLİM Sıfatından gelen Tecelliler olup, her biri birbirinden oldukça farklı Mertebelerdedir...
Vahy'in hepsinden farklı olması DİREKT (Zat-i Tecelli) olmasındandır.