Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

İyi Oku İyi

‎45.
MECLİS

Bu konuşma
sabah üzeri medresede yapıldı.
...Konuşma tarihi: Hicrî 16 Recep 545, Milâdî 1150.

Rasûlullah
(s.a.v) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Bir kimse ki, kendi gibi yaratılmışa dayanır, o melundur.”

Melun: Lanete uğramış, herkesin nefretini celbeden kimse, de­mektir.

* *
*

Hayret. Çoğu kimseler, bu lanet halkasına takıldı, hayret. Halkın çoğu aynı yolda. Allah'a dayanan, bir tane denecek kadar az. Bir kimse, Allah'a dayanırsa kopmaz halkaya yapışmış olur. Her kim ki, kendi gibi bir yaratılmışa dayanır, o elini suya açık daldırıp kapalı çeken gibidir ki, eline bir şey girmez. Yazık sana, kullar sana ne kadar yardım edebilir? Onlar yardım edecek olsa, bir, iki, üç gün, bir ay, bir sene veya iki sene yardım eder. O da dünyada. Âhirete gidince hepsi senden yüz çevirir. Sana, Hak'la sohbet gerekir. Bütün işlerini O'na ısmarla. O, sen­den yüz çevirmez, dünya ve âhirete dair ihtiyacını vermekten imtina etmez. Allah'ı tevhid etmiş olan bir iman sahibi için ana, baba, ev halkı, dost, düşman, mal, şöhret ve herhangi bir şeye güvenmek yoktur; onun için cümle eşya yokluğa gömülüdür. Bu hâli benliğine sindiren zât, Hakk'a dayanır ve O'nun iyiliğine güvenir. Ey altınına ve gümüşüne güvenen, yakında onlar elinden çıka­cak, sana cezası kalacak. Onları harcadığın yerler sorulacak. Onlar vaktiyle başkasının elindeydi, sonra sana geldi. Sebebi, onları Hak yo­la sarf edesin; Mevlâ'nın yolunda sana yardımcı olsunlar. Hâlbuki sen, onları özüne put kıldın.

* *
*

"Kulların elinde bulunana göz diken kimsenin sözü yağcılıktan hali kalmaz; dereceli
konuşur, nabza göre şerbet verir. Onun için ha­kikî sebepleri görmek mümkün
değildir. Onun konuşması özünden ayrılan kabuğa benzer. Yalnız dış görünüşü
olur, içi de boş."

[Abdulkadir Geylani (r.a.)]