O şahdamarından daha yakındır. O'nun huzurunda bulunmadığın bi an olamaz demek ki. O halde sende devamlı olacak bir tutum gerekli. Bir duruş gerekli. Devamlı olarak dönüp takınacağın bir duruş. Hal demedim; duruş. Batın bir duruş zahirini kuşatıcak. Korku hali o duruşu elde etmek için sadece bir anahtardır.. Saygı, ama zahirden değil. O duruş cinsellikte dahi olduğu gibidir. Kafir olan cahil onun hikmetinden, gafil olan cahil de Hakikatinden habersizdir. O duruşu ne bozuyorsa ondan uzaklaş; veya hemen o duruşa tekrar dön, rücu et. Ve ne için o duruşun eseri fiillerden mahrum kalırsın dikkat et. O duruşun batınından geliyorsa; ki öyle olmalıdır: hiçbir fiil hiçbir söz onu bozamaz bunu da bil. O duruş kulluğun için sana yeter.
İbrahim'e aleyhisselam o duruş hikmetiyle ateş serin kılındı. O duruş Allah'ın yüceliğindedir. Batın yüceliğinde..Vücudu yoktur ki O sevgilimin, Zahirinde olsun Yüceliği.. O duruşun zahirine yansımasını zorlamak tam tersi sonuçlar doğurur. Sıfatların bazıları için Vacibtir. Zati miraca alınışın Farzıdır. İlimde Şarttır.. Muhabbette, sohbette bir hükmü yoktur.
Kulların makamları ve mertebeleri o duruştan belli edilir.
"Edeb Zikirden üstündür" sözünde ona işaret vardır. Hep öyle olduğunu gördüğünde "Hep O'dur" sözü maksadına varmıştır. Yani sen, O'nun için öyle olduğunda, O sende, kendisi gibi olur.. Hu..s.a.v.