Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Nasıl yokluk

Bir sitede yaptığım sohbetten alıntıladım,inşaallah temize çekeceğim

--------------------------------------------------------------------

--bu olurken yapilabileceklerin hepsini kapsamalidir ki hersey olabilsin. yani hersey olabilsin ki yapan yapabileceklerini istedigi yonde yapabilsin--

Böyle demişsin ama "herşey dediğin şey"i yapmak için herşeyi yapman ya da o herşeyin bilgisi sende mevcut olmak durumunda değil..çünkü o herşeyin içinde sen de (birey) sadece bir şeysin..diğer herşey de "bir şey"..yani şu sonuç çıkıyor..o kısımda akıl zeka kar etmez sadece görev birey olarak "göz" olabilmek..ama herşeyden kopmamak..o zaman işte büyük resme ulaşılabilir..ulaşılınca da yapıcı değil sadece "kullanılan" olduğunu idrak edersin ki bu kulluktur..burda şimdi politik filan olaylar bilmemneler sokulacaktır red olarak fakat işte yine bir şeye takılınılmış "göz" olamamış olmak demektir bu..yani sadece "birey" olunabilmiş "göz" olunamamıştır..eğer göz olunursa emin ol hani var ya bir kelebeğin kanatı kainatta boş deildir gibi..ona varırsın..anca ona varırsan zaten seninle bir şey olabildiinin farkında olur ve huzura erersin yoksa ya ölürsün ya da huzursuz yaşarsın...çünkü asla ulaşamayacağın ve hiç bir bireyin ulaşamadığı bi yere gözünü dikmiş olursun..kibirli olmamak lazım

Bu konuya bakın bir tasavuf büyüğü şöyle değiniyor..

..Alemin tavırlarına ortaklığından dolayı, onlarla birlikte ibadetlerinde büyük toplayıcılığı ikame etme
yükümlülüğüne muhatap olduğun gibi, senin için sabit olan büyük toplayıcı sırdan dolayı,mahlukatma karşı icra ettiği gibi bu sırrı icra etme yükümlülüğüne de muhatapsın. Allah kullarına karşı latiftir, sen de öyle ol. Allah esirgeyen, bağışlayandır, sen de öyle ol. Nitekim
yüce ALLAH, Nebisini (s.a.v) bu şekilde nitelendirmiştir: "bt'l mü'minine reufun rahim / Müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir." (Tevbe, 128) şu halde, perdeyi yırttıktan sonra uluhiyet sırrı senin için daha bereketli sonuçlar doğurur. Ama perdeyi yırtmadan önce bu sır, büyüklük taslayan zorbalarınkine benzer sonuçlar doğurur senin için...

..O halde bizden güçlü ve yetkin kimse, kendisiyle Rabbi arasındaki büyük
genel topluluk sır perdesini yırtıp, kendisinin değil Rabbinin uluhiyetini müşahede eden ve ona kulluk eden kimsedir. Bunu gerçekleştirince alemin en güçlüsü ve en şiddetlisi olur. Çünkü bu en büyük perdeyi kaldırmıştır...

Sözgelişi bir insanın "eğer ona şunu demeseydim, şu olurdu." "eğer ben olmasaydım, çoluk çocuk helak olurdu." demesi bu türden bir iddiadır ve bu, uluhiyet mertebesinin en aşağısıdır. Hatta bu tarikattaki bir Şeyh şöyle demiştir: "Eğer benim himmetim falancaya eşlik etmeseydi,mutlaka helak olurdu." Bu sözlerin tümü uluhiyet sırrı hastalığından kaynaklanan illetler ve
marazlardır. Bu sözleri söyleyenlerin, bu iddiada bulunanların her biri iddiasının oranında ceza görecektir. Ya en büyük cezaya çarptırılır, ya da nasip eksilmesine uğrar. Ama mutlaka ceza görür. Bu yüzden bize göre fena (kendini yok billmek) anlayışı üzere kalmak en yücedir. Bizden
önceki kuşaktan arkadaşlarımız bu hakikatin farkına varamadılar. Ey dostum! Sen bunu
bil!

Muhyiddin arabi k.s.

yani dikkat edersen o cakı sokmak ya da sokmamak da sistemin bir parçası..senin elinde olan bir şey değil..o cak girse de girmese de bir şey vücuda geliyor çünkü..herhangi bir durumda sen cakı sokayım sokmayayım telaşında olsan bile bu dahi sadece seni bağlar..eğer bilirsen ki soksan da sokmasan da o şey olacak ya da olmayacak telaşında olmaz ve daha uyumlu olursun..kurtulmuş olursun..yoksa cakı soktum heyt ya da tüh cakı sokamadım ne aptlaım gibi durumlar oluşur mazallah aptal bir insan olursun..bu da bırak genel sistemi kendi iç sisteminden bile bi haber aval (ukala)olduğunu gösterir..

yani tekrar söyleyeyim yapanın yapabileceklerini yapması için ne sana ne de başka bir şeye muhtaç ... bu manada tamamen yoksun haberin olsun..evet zeka ve akıl mantık filan o bahsettiğin noktada tamamen formalitedir haberin olsun :) öyle de öte bir yapan ve sistemi var..tabi farkedebilirsen..

geliyorken daha da açayım güzel olucak..

mesela bir doğuştan akli dengesi bozuk birisini düşünelim..o insan hiçbir çaba göstermeden ya da akıl zeka mantık ne dersen de hiç bir şeye sahip olmadan da sistemde varlğı sebebiyle belki senden benden daha çok şey yapmış olur..fakat burda biri çıksa dese ki e o zaman hiçbişey yapmasak da olur..hayır çünkü hiç bi şey yapmadan zaten duramazsın fos bir mantık..ya da tam tersi hereşyi yapabiliriz biz şöyleyiz ben şöleyim ben böyleyim herşeyi ben yaptım..boş laf...olay yerini bilmekten öteye geçmez... sorumluluğunda bu iki kanadın saçmalığını farkedene kadardır...bu iki şey arasında ortada bulunmak durumundasın..yani denge...İslam dengedir..yani sebepsin ama "ben"lik olarak "yok"tan başka bir asalet sebebin yok :) çünkü o iki tepkiyi gösterdiin zaman ya hiçbirşey yapamazsın ya da yaptığını zannederek asalak olursun..bu ikisini gördüğünde ise olandan öte birşey değilsin..varlığın su gibi akar gider

"işimiz Allaha kaldı" aslında ne salakça bi laftır ah :)

Allahı zamanın dışında ya da tam tersi içinde düşünmek değil olay eğer böyle olursa işte o göz dışarda kalır..Allah zamanın dışında ya da ötesinde değil "münezzeh" münezzeh ..

bi de şöyle bir şey denmiş yukarıda

---yani oyle bir yapi dusun ki: tum olasiliklarin oldugu bir yapiyi zortlatsin ve hemen arkasindan bir tane daha ve boyle gidiyor---

bu ayrım nası oluyor ?
yani zorlayan ve zorlanan yapı :)

Noksanlıktan "m ü n e z z e h"

dış ve iç yok..sana göre var.. zorlanan zorlayan yok...sana göre var..

sistemle değil problem ordakini tanıyamamakta..ordaki tanınsa Ona uymuş oluyorsun sistem kalmıyor...

peki bu kadar bir TEK lik durumu söz konusu ben neden benim dersen..sen sen değilsin ki sen "yok" sun..O var..sistem de yok yani..sen ben o bu şu yok..O var...ama eğer bilirsen bu böyle...yoksa istediğin kadar kendini bir şey zannet ya da istediğin kadar sistemde oyalan..Hiç bir şekilde O'na değemezsin..

Yani düşün mesela ölene kadar bir tavşanın kanatlarını koparmaya uğraşıyor didniyorsun...ömrün yeter mi buna ?

:) yok ki öyle bir kanat

Tavşan var bak..ama kanat yok..tavşan da sisteme dahil değil..

Yokluksun yokluk..Onun da yok görülmesi - gibi olması o yüzden...ruhundan üflemiş...

ama tabi bu bilgiler olmayınca bi benlikte..
anlat dur ne fayda :) ..kişi "kendi" yi bilmedikten sonra

Bütün yazdıklarım okunursa sorun olmaz..parça parça okunursa olabilir dikkat :!
:)

De ki: Ey kendi -- nefisleri -- aleyhine haddi aşan kullarım! ALLAH'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü ALLAH bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer 39/53)