O'nu yarattıklarıyla kendisinden zuhura gelenlerle yaşamak gerekir..Çünkü zatı için gerçekten acıyla ölmek gerekebilir..Bizim ruhumuzda bizim olduğunu zannettiğimiz ben dediğimiz kuvveler Ona ait..Ondan.. O yüzden tümüyle zati bir karşılaşma mümkün olmaz...İnsanın kendisini görememesi de bu sırdandır.İşte bu şekilde sıfatlarıyla!.. yarattıklarıyla(bize göre varlığıyla)zatına yönelmemiz icab eder..O isimlerini sıfatlarını Onun Bunun Benim zannetmekten zaten o açıdan ölüp ölüp dirilmek zorunda kalıyoruz..
Halbu ki Ona ait sıfatlar ve isimler olduğu gibi duruyor..Başkalarında çekindiğimiz kaçtığımız o yakıştıramadığımız şeyler sadece o isimlerinin sıfatlarının bir sureti..Tercihli suretleri..Asılları değil..Eğer bilirsen Allah celal dir ama küfretmez..Allah celal dir ama iftira etmez..O Hayat sahibidir ama nefes almaz..
O ayrıca sıfatsız da durabilir..Yani bizim Onun sıfatlarına iyi ya da kötü düşük ya da yüksek ihtiyaç halinde olmamız gibi O kendi sıfatlarına ihtiyaç halinde olmaz..İşte bu için biz Onun sıfatlarından ne şekilde olursa olsun uzak duramayız ama O zatında hiçbir şey tecelli etmeden durabilir..O zatında HAYYdır biz nefesiz..
"Allah'a hamd olsun ki; bunu bize hidayet eyledi. Allah bize hidayet eylemeseydi; kendiliğimizden bunun yolunu bulamazdık. Rabbımızın resulleri gerçeği getirdi."
(7/43)
Tercihte hür oluşun O'ndan..