Ey Oğul!.
Yaptığın amellerde ki kasdın nereyedir?
Sen Hakkın nezdinde takdim ettiklerinden başkasını bulamazsın.
Halbuki sen bütün menzilleri bildin.
Ya tam bir kul veya noksan bir kul.
İşte bu tilâveti güzelce tefekkür et.
Hayatının bütün safhalarında o tilâveti kendi nefsine uygula!.
Billahi, Lillâhî, Mallâhi, Fillahi, İlâllâhi ve Anillâhî hareket et.
Hep tâyin edilen bu sınır üzere ol!
Bütün hareketlerinde Billahi, Lillâhî, Mallâhi, Fillâhî, İlâllâhi ve
Aniliâhî olmaya gayret göster!
Şimdi bu kelimelerin mânâlarını izah edelim ki Murid kendi nefsini
hangi mertebede olduğunu gözetebilirsin.
Billâhî; Hakkın kulun yaptığı bütün işleri üstlenmesi,
Lillâhî; kulun işlediği herşeyi yalnız Allah için yapması,
Mallâhî; müşâhade ve murakabe de hep Allah ile olduğunun
şuurunda olmak,
Fillâhî; Allah'ın sanat eserlerini tefekkür etmek,
İllallah!; yalnız Allah'a yönelmek ve Onu kasd etmek,
Anillâhî; sadece Allah'a karşı mükellef bulunmak.
işte Ey Oğul!.. Hakk'ça okuman böyle olmalı.
«(Zira O) gizliyi de gizlinin daha gizlisini de bilir.» (Tahâ Sûresi, Âyet:7)
Onun razı olmadığı bir ameli sende müşâhâde etmesin.
Ey Oğul!.
Senin fiilini de, âlemde olup biten herşeyi icâd eden faili hakîki 'O'dur. Böyle olmasına rağmen, Hakka karşı hep edebini takın ve hazret-i ilâhinin iktiza ettiği tâ'zîm ve saygıda kusur etmemeye gayret sarf et.
Bil ki; Ey Oğul!.
İnsanların işledikleri fiillerin tamamını Allah Subhânehû yarattı. O fiilleri Mahmud ve Mazmum olmak üzere ikiye ayrıdı. Mahmud ilâhî övgüye mazhar olan fiillerdir. Mazmum da ilâhî yermeye müstehâk olan fiillerdir. Öyle ise bulunduğun an içinde işlemekte olduğun amellere bak, eğer o amel mazmum ise, bil ki sen o anda gazaba uğramışlardansın. Ve Allah'a yönelerek nasuh tövbe et. Eğer işlemek arzusunda olduğun amel Mahmud ise, bil ki sen Mahbub'sun ve buna şükürle mukabelede bulun.
Ey Oğul!.
Hakkın razı olmadığı bir amel işlemek işlediğinde kendi nefsine zem etmek ve taksirlikte bulunmakla sorgula. Zira sen böyle davranmakla Hakk tarafından mükâfatlandırılırsın. Bilâkis bu davranış Tevhidin de hakikâtidir. Zira edebli olmayı gerektirmeyen Tevhîd Tevhîd değildir. Eğer kusurların senden türediğini görmezsen, o kusurlardan dolayı nefsini yadırgamazsan ve işlemiş olduğun o kötülüklerden pişman olmazsan senin tevben sahih değildir. Tevbe etmediğin zaman da sen Mahbub olamazsın. Ve bu hakikâtlerden de dünyada ne de âhırette sana hiçbir fâide vermez.
Ey Oğul!.
Okumakla tâbir ettiğimiz fiilîn Billâhî Mertebesiyle sudur ederse, sen Mahv sahibi müşahade edicisin.
Fiilin Ma'llâhi Mertebesiyle zahîr olursa sen hâl sahîbi muridsin. Fiilin
Fillâhî mertebesiyle mevcûd olursa, sen İsbât sahibisin.
Fiilin İllâllahi Mertebesiyle vaki olursa, Himmet sahibi Arifsin.
Bu makamları Allah Subhânehû bize ve sizlere müyesser kılsın.
Hepimizi bütün afatlardan muhafaza eylesin. AMİN.
Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri (ks)