Çöle düşmemiş olan suyu da susuzluğu da bilemez..
Suyu ve susuzluğu çöle düşen de bilemez..
Hz Musa a.s.m zannedilmesin ki Allah'ı bilmiyordu.. O sadece Zatına Arif değildi Takdir sebebiyle.. Zatın tecellilerinin uzandığı sınırsızlığı ise Allah ona Sıfatlarıyla aynel yakin bize ise İlmel yakin bildirdi...
Sıfatlar Zattan ne kadar gayrıysa da bu hakikatte Zatından tamamen gayrı olduğunu göstermez.. Eğer Sıfatları Zatından gayrı olması tam manasıyla olsaydı "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" buyurmazdı..
Muhakkak ki Zatına Arif olan doğruyu buldu... Fakat Sıfatlarının tecellisine Arif olmak bizzat yaşamak Hafife alınmasın...
1. lâ tubkî : yakıp tüketir, bakiye bırakmaz
2. ve lâ tezeru : ve terketmez, bırakmaz
Çünkü Ruhundan bir Ruh üflemişse de Sıfatları Tecellileri başkasına Üflenmemiştir ki O'ndan sakınılmasın korkulmasın...
Sadece Azab etmesi değil O'nun Aşkınlığı Kahredicidir (Kahhar)... Sıfatlarından azıcık tecelli alana bile...