Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

kendisi için secde edilen değil

...Pek aziz kardeş Eşrefin gönderdiği mektup geldi. Ona derc edilen keyfiyetler dahi anlaşıldı. Hace Muhammed Eşref, rabıta nisbetinin devamından yazıp demiş ki:

Rabıta nisbeti, beni o kadar istilâ etti ki, namazda onu kendime mescud görmekteyim. Eğer onu atmak istesem, asla atılmıyor.

Bunun cevabı şudur:

Ey Muhib,

Bu devlet, taliplerin temenni ettikleri bir şeydir. Ve bu: Ancak binde bir kimseye verilir. Bu muamelenin sahibi, istidadlı, tam münasebeti olandır. İhtimal ki: Kendisine iktida eden zatın az sohbetinden bütün kemalât, cezbediliyor.
Rabıta nasıl atılır ki: O, kendisine doğru secde edilendir; ama kendisi için secde edilen değil.. Mihraplar ve mescidler dahi bu manadan atılmazlar.

Bu gibi devletin zuhuru, ancak saidler zümresine müyesser olur. Ta ki, rabıta sahibi bütün hallerde, vasıtasını bile.. ona müteveccih ola.. Amma her vakitte.

Ne var ki, anlatılan devletten mahrum olan kimseye gelmez. Onlar, kendilerini, bu manadan müstağni sayıp şeyhlerinden yana, teveccüh kıblelerini tahrif etmişlerdir; muamelelerini dahi zay etmişlerdir...

***

İmam-ı Rabbani hazretleri