Eğer "İnat" ise İnatta ne akıl ne kalp ne de mazeret vardır. O sadece kurulmuş tuzaktır..
Kayıtlanmaktan kaçınmaktan ise Rahmanidir. Fakat bilgisizlikten de pay vardır. Gerçekten Rahmani ilham ise, kayıtlanmamaklık, doğru bilgi geldikten sonra da devam eder.Ama edeb gelir.O edebin mertebesi ve bilgi, ilgiye göre artırılır.
Kayıtlanmamaklık ve Kibri, birilerinin ayırt etmelerini beklemek akıl karı olmaz. Oysa evet gayet açıktır.Kibir mutlaka başkalarına yöneliktir.Kayıtlanmamaklıkta ise yalnızca saf Benlik vardır..Yani daha da açarsak Ruh'un nurundandır..Nefsten değil.
Saf Benlik bilgisizliğinden hakla masumdur; yoksa korunmuşluğundan dolayı saf değildir.Ki korunmuş olsaydı aydınlığının kaynağı olan Ruh'a gelemezdi. Örneğin cinselliği olduğu gibi saflık olarak bilir ve ikinci aşık olduğuyla hemen oracıkta birincinin gözü önünde birleşebilir. Birinci hemencecik aklından çıkacağı gibi onun yaşayacağı duyguları da aşağılıklık olarak görebilecektir. Dolayısıyla ne bilgilidir ne de korunmuş kalabilir.
Ta ki Ruh'una erebilsin...