Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Allah'ın İsimleri/ Esma/

Gözün o kadar çok Mertebe, Makamda; Başkasında ki, Mütekebbir'i görmemen Sünnetullah'a aykırı olur.

Mütekebbir ile Hamid ile Aliyy ile Müteali sen aynı çuvala sığar mı sandın ?
Minareyi çaldın da Aziz Dostum 99 saymadan Tespih oldu mu sandın ?


"Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki."

Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)

Bir bahçeye giremezsen
durup seyran eyleme,
bir gönülü yapamazsan
yıkıp viran eyleme.

{Yunus Emre (r.a.)}

Ankâ avlanılmaz, tuzağı topla!
Tuzağa giren, olur yalnız hava.

***

Bilmiyenler, tanıyamaz bileni,
o hâlde, sözü kısa kesmeli.

***

Az söyledim, dikkat ettim kalbini kırmamaya,
Bilirim üzülürsün, yoksa sözüm çoktur sana

İmam-ı Rabbani (k.s.)

Kuşumdan nasıl haber vereyim sana?
Ankâ ile yaşar hep, gitmez bir yana.
Ankâ diye ismini duymuş insanlar,
Kuşumun isminiyse, hiç bilmez onlar!

İmam-ı Rabbani (k.s.)

"...Dilbere ait sırların, başkalarına ait sözler içinde söylenmesi daha hoştur..."

Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)

"…Onu niçin bu kadar yükseltiyorlar? Ben şundan korkuyorum ki, bu saatte sen ayrılık eleminden gafil, şefkat gölgesinde hosça uyumaktasın. Öyle bir hareket yapıyorsun ki, şefkat sona ersin. Sonra da bu hali rüyada görüyorsun, ama Şeyhi görmüyorsun. Çünkü Şeyhi görmek onun isteği olmadan mümkün değildir; ne rüyada, ne de uyanıkken onu göremezsin…"

"…O (filan) Şeyh diyordu ki: “Filan şeyhin güzel kokusu, Allah kokusundan da üstündür.” Dedim ki: “Bu koku belki senin karından ve onun oynaşından geliyor.” Bu ne eşektir ki, eşekliği yönünden söylemiştir…"

"…Bana yaraşan, zahirde bizim hayatımızdaki dostluk ve kardeşlik hangi yolda ise onu korumaktır. Yoksa şeyhlik müridlik gibi ilişkiler hoşuma gitmez. Hani, üstatlığı da şakirtliği de yere batsın, derler. Bize bir söz söylemek isteyen kimse de bizim gibi olmalıdır. Böyle açık söylemelidir. Bizim veliliğimiz bahsinde bundan incinirler. Onlara, eşek, diyen zavallı taklitçi eşektir. Simdi bana kendinden bir fazilet, bir üstünlük veriyorsun. Ben onu söylemiyorum. Benim önümde bu böyledir. Sözü yorumsuz ve açık söylüyorum. Aramızdaki ayrılığın bir sebebi varsa budur ancak. Ama o zaman sen beni anlamıyorsun! Halbuki ben buraya bir şeyler öğretmeye geldim…" Şems-i Tebrizi (k.s.)