"İlmi öğreniniz çünkü Allah uğrunda ilmi öğrenmek bir iyiliktir. İlimden bahsetmek, Allah’ın ismini tesbihtir. İlmi aramak cihattır. İlmi tahsil etmek ibadettir. İlmi öğrenmek sadakadır. İlmin ehline benzemek Allah’a yaklaşmaya vesiledir.
Vay cahile fayda vermeyen şu alime!. Vay alimden istifade etmeyen cahile!"
s.a.v.
İlim şayet yenilecek bir şey olsaydı; biz bir sofra kurar, herkesi davet ederdik. Lakin, bu böyle değildir; Allah(c.c.) için gayret edip ilim öğrenen ve onunla amel edenler kurtuldu, cahiller ise helak oldu.
Hz. Ali (k.v.)
"...Canlı da olsa ölü de olsa, dünyada ve ahirette bilgi insandan ayrrılmaz ve her halde bilgi senindir. Bir vakitte aleyhinde olsa bile işin sonunda o senin lehinedir. Bilgiden dolayı sana belalar gelirse, endişelenme! Bu durum, onunla amel etmediğin için bilginin şerefinden kaynaklanır. Başka bir ifadeyle bilgiden dolayı değil, bilginin gereğini yerine getirmediğin için başına bela gelmiştir.
Kurtulduğunda ise seni elinden tutar, menziline götürür. Onun menzili, bilinendir. Bildiği de haktır. Bilgi, miktarınca seni Hakk'a (ve hakikate) ulaştırır. Cahillerden Olma!..."
Muhyiddin ibn Arabi (k.s.)
Ey cahil! İşlerini bilgi ile yürüt. Bilgisiz işte hayır yoktur. Bilginin olmadığı yerde ne iman, ne de ikan olur. Öğren ve çalış. Bunu yaparsan, dünya ve âhiretin kurtulmuş olur. İlim tahsil edip amel etmeye dayanmayacak kadar sabrın yoksa nasıl kurtulabilirsin? Sabırlı ve anlayışlı ol. İlmin hepsini birden kavraman kabil değildir. Bütün varlığını ilim yoluna harcarsan ancak bir parça öğrenebilirsin.
Büyüklerden birine ilmi nasıl tahsil ettiği ve tahsil yolunu nasıl bulduğu soruldu. Cevap verdi: “Kuşların erken kalkması, devenin tahammülü, domuzun hırsı, köpeğin yaltaklanması üzerimde derin tesirler yaptı. Onları gördüm, bir hayvan oldukları hâlde yaptıkları işe baktım. Ben de insanım, onların hareketinden ibret aldım. Kuş gibi erken kalktım. İlmin bütün ağırlığını çektim. İlme karşı bir ihtiras duydum. İlim sahiplerinin kapısında günlerce yalvardım.”
Ey ilim talep eden, işit bu sözleri. O büyük zâtın kelâmını iyi dinle. Bilgi ve kurtuluş istiyorsan böyle yap. İlim hayat, ilimsizlik ölümdür. İlmi ile âmil olana ve bilgiyi öğretmek için sabredene ölüm yoktur; maneviyatı ölmez. Hak Teâlâ'nın ilim sıfatına iltihak eyler. Hayatı onunla devam eder.
Allah'ım, bize bilgiyi ve ihlâsı nasib eyle. Âmin!
Abdulkadir Geylani Hazretleri (r.a.)
"...Bilgi öğrenmek isteyen insan, sorulan şeyin kendisini değil, Allah'ı aramalıdır. Bilgi öğrenmek isteyen, Allah karşısında böyle bir bilince sahip olmalıdır. Soran kişi, sorusunu artırır, çünkü sorulan Allah'tır. Böyle bir bilince sahip olmazsa, hocadan başkasını görmediği gibi bilgiyi de sadece hocasından görür ve 'Allah en iyisini bilir' deyişiyle talebeyi Allah'a döndüremez. Ayrıca ona kendisinden Allah'a döneceği bilgiyi söyleyemez. Müslim'in Ebu Hureyreden aktardığı hadise göre, Hz. Peygamber (s.a.v) buna işaret etmiş ve şöyle demiştir: "İnsanların mallarının çokluğunu soruşturan kimse, ister az ister çok sorsun, zor bir şey istemiştir."
Allah kullarının insanlardan değil kendisinden istemelerini istemiştir. Hemcinslere sadece Allah'tan nasıl isteneceğini öğrenmek için sorulmalıdır. Dince belirlenmiş takvanın anlamı budur. Allah şöyle buyurur: 'Allah'tan korkunuz' (takva). Yani takva yoluyla kendisine öğrettiğim kimsenin size öğrettiğiyle Allah'tan korkun. "Allah size öğretir." Konu bilgi veya bilgi dışında dünyevi bir konu olsa da, öğreten Allah'tır. Nitekim Allah kendisine vahyettiğinde ya da kendisiyle konuştuğunda Hz. Musa'ya (a.s)şöyle demiştir: "Hamuruna kattığın tuzu bile bana sor!"
Allah şöyle der: "Rahman Kuran'ı öğretti" Ayetin işari yorumuna göre, Allah bulunduğu, yerleştiği ve indiği her kalbe Kuran'ı öğretmiştir. "İnsanı yarattı ve ona beyanı öğretti" Böylece insanlara kendilerine indirileni açıklamış olursun. Burada Allah öğretimi başkasına değil, kendisine tamlama yapmıştır. Bütün bunlar Hakkın yaratıklarını kendisinden başkkasından birşey istemesini kıskanmasından kaynaklanır. Böylece Allah, kullarını ellerinde birşey bulunmayan hemcinslerinden birşey istemek sıkıntısından kurtarır..."
Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)
"İlim ehli, Zât ehlidirler."
Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)