Allahım bizi bize döndür.
Bizi kapında durdur.
Allahım bizi, senin için sende ve seninle eyle.
Bizi sana hizmetle bahtiyar eyle.
Almamız da vermemiz de senin için olsun.
İçimizi senden başkasının sevgisine mekan olmaktan temizle, nehyettiğin yerleri bize gösterme. Emrettiğin yerlerde bizi, bize kaybettirme.
Zahirimizi (dışımızı) sana masiyetten (günah işlemekten), batınımızı (içimizi) da şirkten koru.
Bizi nefislerimizin elinden al, kurtar sana ulaştır.
Bütün fiil ve hareketlerimiz yalnız senin için olsun.
Yalnız sana güvenelim, sana dayanalım.
Senden başkasına asla güvenmiyelim, dayanmayalım.
Senden gafil olma bedbahtlığından bizi uyandır.
Bizi, sana taat, ibâdet, ve münacat elbiseleri ile giydir.
Kalblerimize ve özlerimize sana yakınlık zevkini tattır.
Nasıl ki gök ile yer arasını ayırdı isen, günahlarla bizim aramızı da aynen öylece ayır.
Bizi günahlardan uzak tut.
Nasıl ki gözün siyahı ile beyazının arasını biri birine yakın etti isen, aynen onun gibi, bizi de sana kulluğa, sana taate yakin et.
Günahlarla bizim aramızı aç. Tıpkı, sana masiyet bahsinde, Yûsuf aleyhisselâm ile Züleyha’nın arasını açtığın gibi.
Allahım! Bizi gaflet uykusundan uyandır.
Bizim kimimizi, kimimizden faydalandır.
Bizi yalnız kendinle meşgul eyle.
Taki nefislerimiz islah olsun. Nefislerimize sana gelen yolu göster.
Ömrümüzün kalan kısmını, senin yolunda meşguliyetle geçirelim!
(Amin)
Abdülkâdir Geylânî (k.s.)