İki şeyin arasındaki aslında Boşluk-Ara demek olan Yok değil.. Görünen
şeyin gözden kaybolmasıyla oluşan Yok değil.. İçine bir şey konulabilen
Mekanın Boşuluğundaki Yok değil.. Üflediği bir Ruh olan Sen'in,
Vücudunda bulunduğun halde kendini Görememen Görülememen Tutulamaman
gibi YOK..
Elim,
kolum, Ben'im; Sobe.. Sen, bir Bedenden, Et Kemik Madde yığınından
ibaret değilsin.Vücuduna Madddeye göçürten şey sadece senin Zannın,
O'nun ise Azabı !
Sadece
Ölüm ile Beynin'den çıkan bir Enerji-Madde gibi değil.. Şu anda da
Beden, Madde bir Taş gibi durur iken hepsinin kaybolması.. Beden, Madde
aynı Oranda ! taş gibi durur iken o üflediği Sen'in tam aksine
alabildiğine Genişleyebilmesinde ve Daralabilmesindeki bu Sır gibi..
Parmak uçlarını oynat, oradalar mı ?
Yoksa
Sen kendini hakikaten baya bi Var mı zannediyorsun ?.. Oysa o bütün
parmak uçlarını sen farkında olmasan da Biliyor. Ve Sen unutsan da
Mülkünü korumaya; Herşeyi Yaratmaya devam ediyor. O'nu Gaflet ve
Uyuklama tutmaz.