"Kâfirler bilmezler mi ki gökler ve yer birbirine bitişik
idi, onları Biz ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık; hâla
inanmazlar mı"
Enbiya 30
Şimdi Molozluğu görüver bir zahmet !..
"..Din Afyondur.."
Karl Marx
* * *
1. se nurî-him : onlara göstereceğiz. 2. âyâti-nâ : bizim âyetlerimiz 3. fî : de, içinde 4. el âfâkı : afak, ufuklar 5. ve fî : ve de, içinde 6. enfusi-him : onların nefsleri, kendi nefsleri 7. hattâ : hatta, oluncaya kadar, olsun diye 8. yetebeyyene : açıkça belli olur 9. lehum : onlara 10. enne-hu : onun olduğu 11. el hakku : hak 12. e ve lem yekfi : ve kâfi değil mi 13. bi rabbi-ke : senin Rabbin 14. enne-hu : onun olduğu 15. alâ kulli şey'in : herşeye 16. şehîdun : şahit
Fussilet 53
1. e ve lem yere : ve görmüyorlar mı (görmediler mi) 2. ellezîne : o kimseler, onlar 3. keferû : inkâr ettiler 4. enne es semâvâti : semaların olduğu 5. ve el arda : ve arz, yeryüzü 6. kânetâ : idi, olmuştu 7. retkan : bitişik 8. fe fetaknâ-huma : sonra biz ikisini ayırdık 9. ve cealnâ : ve kıldık, yarattık 10. min el mâi : sudan 11. kulle şey'in : herşey 12. hayyin : canlı 13. e fe lâ yu'minûne : hâlâ inanmazlar mı
Enbiya 30
1. ve mâ kâne en nâsu : ve insanlar olmadı 2. illâ : ...den başka 3. ummeten : bir ümmet(ten) 4. vâhideten : tek, bir [İnsanlar tek bir Ümmet/Topluluk] idi 5. fahtelefû (fe ihtelefû) : bundan sonra ihtilâfa, (anlaşmazlığa) düştüler 6. ve lev : ve eğer 7. lâ kelimetun : bir söz olmasaydı 8. sebekat : geçti, geçmiş 9. min rabbike : senin Rabbinden 10. le kudiye : mutlaka vuku bulurdu, olurdu, hüküm verilirdi 11. beyne-hum : onların aralarında olan 12. fî-mâ : o şeyde 13. fî-hi : onun hakkında 14. yahtelifûne : ihtilâfa düşüyorlar
Yunus 19
1. ve lekad : ve andolsun 2. erselnâ : biz gönderdik 3. rusulen : resûller 4. min kabli-ke : senden önce 5. min-hum : onlardan 6. men : kim, kimse 7. kasasnâ : (kıssa ettik) anlattık 8. aleyke : sana 9. ve min-hum : ve onlardan 10. men : kim, kimse 11. lem naksus : (kıssa etmedik) anlatmadık 12. aleyke : sana 13. ve mâ kâne : ve değildir 14. li : için 15. resûlin : bir resûl 16. en ye'tiye : getirmesi 17. bi âyetin : bir âyeti 18. illâ : olmadan 19. bi izni allâhi : Allah'ın izni ile 20. fe izâ : olduğunda, o zaman 21. câe : geldi 22. emru allâhi : Allah'ın emri 23. kudıye : hükmedilir 24. bi el hakkı : hak ile 25. ve hasire : ve hüsrana uğradı 26. hunâli-ke : orada 27. el mubtılûne : bâtılı isteyenler
Mümin 78
1. fe : o zaman, fakat, sonra 2. beddele : değiştirdi 3. ellezîne : o kimseler, onlar 4. zalemû : zulmettiler 5. kavlen : söz 6. gayre : başka 7. ellezî : ki o 8. kîle : söylendi 9. lehum : onlara 10. fe : o zaman, bunun üzerine 11. enzelnâ : biz indirdik 12. alâ : üzerine 13. ellezîne : o kimseler, onlar 14. zalemû : zulmettiler 15. riczen : korkunç azap, habis azap (taun 16. min : den 17. es semâi : sema, gök 18. bi- mâ : sebebiyle, dolayısıyla 19. kânû : oldular 20. yefsukûne : fıska düşüyorlar, îmândan sonra küfre düşüyorlar
Bakara 59