Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Tasavvuf/Tasavvuf Büyükleri/Tarikatlar/Allah Ehli/Yol

Şu üç şey, kişinin iman ahlâkındandır; gazaplandığı zaman, gazabı onu batıla sevketmez. Hoşnut olduğu zaman hoşnutluğu onu haktan ayırmaz, iktidar sahibi olduğu halde,iktidarı onu harama sevketmez.

s.a.v.

"...Hoşnut olduğu zaman hoşnutluğu onu haktan ayırmaz..." s.a.v.


Et-Telvin: Kulun hallerinde intikal edişi. Bir çoğuna göre bu eksik bir
makamdır. Bize göre makamların en mükemmelidir. Kulun bu makamdaki hali
yüce Allah'ın şu sözünde işaret ettiği hal gibidir: "Külle yevmin huve
fi şe'n: O her gün yaratma halindedir."

"...Et-Temkin: Telvin (çeşitlilik) halinde yerleşiklik kazanma demektir bize göre..."

Muhyiddin İbn Arabi (r.a.)


Haller (Telvin) ve Zat yakınlığı (yerleşiklik) ...

"...Hoşnut olduğu zaman hoşnutluğu onu haktan ayırmaz..." s.a.v.


‎"...Fakat ruh, bedene bağlı kaldıkca, o mukaddes makama dönen kalb oluyor.
Kalbin dönmesi, nefsin ve ruhun da dönmeleri demektir. Ruhun maksada
dönmesi, kalbin dönmesinde yerleştirilmiştir..."

İmam-ı Rabbani (r.a.)


"Allah-ü Teala'nin (CC) sıfatına karşı arif olmakta dünya ve ahirette
cismin alacağı tad vardir. Ama O'nun (CC) zatına karşı irfan duygusunda,
öbür alemde mukaddes ruhun alacağı haz vardır."

Abdulkadir Geylani (r.a.)

"İrfan sahipleri, hep Allah’ın Zat’ı ile olmaktadırlar; sıfat ve isim tecellilerinin zuhuru olan geçici şeylere uymazlar."

Abdulkadir Geylani (r.a.)

Küfr olsa da, îmân olsa da, her dilek, Dost'a kavuşmağa engel olurlar hep!

İmam-ı Rabbani (k.s.)

http://jonasclean.blogspot.com/2010/11/haller-ve-zat-yaknlg.html


Sevgilimin aşkına tutulduğum ilk zamanlar
feryatlarım komşularımı uyutmuyordu.
Şimdi feryatlarım azaldı, aşkım arttı.
Zira ateş alevlendiği zaman dumanı kalmaz.

Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)


Senin yanında âşıklar kanatlanır uçarlar, Gözlerinden ciğer kanı
saçarlar. Ben senin kapında toprak gibi oturmuşum. Yoksa başkaları
rüzgâr gibi gelip geçerler.

Hz Şems-i Tebrizi (k.s.)


Sözün özü, gösterildiği bu tek yolda, Allah seni seyretmez, Dansöz olmuşsan halden hale; sen Allah'ı Müşahede edeceksin Zatında, senin Ruhundan, senin hallerini. Böyle oldunca, hallerden bir başka hal'e inkilap oldu nefsin. Böyle oldunca, hallerde İnsan nefsinde, insandan gayrı içre, Hakk'ın nefsini, hallerini görürsün. Senin gibi Dansöz olmıyan. Böyle oldunca, yolun başı sonu bir olur şimdi. Hem İlm ettin güya da El-An, öylece, Aşk'a mı geçtin sandın sen Güya. Sen bu İlimden daha büyük zevk arıyorsan, yerde de, gökte de, Dansözlükte değil o zevk bilmiş olasın sözün kısası: Önce bu tek yola Sıdk ile bağlı olasın.

Hem rabbının hukmüne sabret çünkü sen bizim gözümüz önündesin, kalktığın esnada ((Uykudan veya herhangi bir ayağa kalkışında/kalktığında ve duruşunda/duruşta [Kıyam])) Rabbinin sınırsız şanını tespih et hamd ile. [Tur/48]

Söylenene değil de, söyleyene bakmak, baştan abesle iştigaldir bu İlmde..
Bilesin de, ne yorasın, ne yorulasın..