Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Alim/Arif

"...Ey insanlar!. Allah ve Rasûlü'nün bizler hakkında kullandıkları ismi niçin değiştirip yerine Arif diyorsunuz? Bu yaptığınız, nefsin yaratılışında asi olan muhalefet etme özelliğinden peyda olmaktadır..."

‎"...İlimle marifet arasında çok ince bir fark vardır. O da ilim; külliyatlara taalluk eder. Marifet ise cüziyatlara. Öyle ise, ilmin muteallak külliyatlara nazaren cûziyatlara olan muteallakı itibariyle küllileri kapsamına almaz, işte bu farka binaen Allah'a "Âlim" denir. "Arif" denilmesi caiz değildir.

ilmin kendisinde vaaz edilmesi gerekli olan makamda marifeti kullanan şahıslar, Verasat-ı Nebevide tahkik sahibi olsaydılar o makama ilim ve makam sahibine de Âlim ismini verirlerdi. Böylece onlar, adâb-ı ilâhiye ile hareket etmiş olurlardı.

Sehl bin Abdullah -Allah ondan razı olsun- bu makamda alâkalı söylemiş olduğu şu cümleleri, işin hakikâtini ne güzel izah etmektedir.

— "Kişinin Ârif-i Billâh olması; ilim ile ALLAH'I bilmesine bağlıdır..."

Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)