Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Dolayısıyla Allah'ı bırakıp sebeplere güvenip dayananlar daima azap içindedirler.

"...Yani sadece Allah'a yönelmek gerekir. İnsanlar sebeplere dayandıkları sırada Allah onlara azap eder, çünkü sebepler her zaman yitip gidebilecek olgulardır. Sebepler mevcutken, onların kaybolacakları vehmiyle azap eder, sebepler ortada yok iken, bu sefer de yokluklarıyla onlara azap eder. Dolayısıyla Allah'ı bırakıp sebeplere güvenip dayananlar daima azap içindedirler. Ama ortak koşmadıkları zaman rahat ederler, sebeplerin yitip gitmesiyle herhangi bir acı duymazlar..."

Muhyiddin ibn Arabi (k.s.)


"...Onun sebep yakıcılığına hayranım..."

Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)

"Bir gece Mısır'da bir genç ile ihtiyar mürakabeye oturmuşlar, diye duymuş, bunun üzerine oraya gitmiş, üç defa kendilerine selam vermiş (hal hatır sormuş) ama cevap alamamış ve:

-Allah aşkına, selamımı alınız, demiştim. Bunun üzerine genç başını kaldırdı ve:

-Ey İbn Hafif! Dünya az birşeydir ve bu azdan da geriye az bir şey kalmıştır. Bu azdan çok nasib (ve azık) almaya bak!

Ey İbn Hafif! Selam vermek için boş zaman nasıl buldun? ve tekrar başını önüne eğdi. O sırada aç ve susuzdum ama açlığımı da susuzluğumu da unutmuştum. Bütün varlığımı onlara kaptırmıştım. Bekledim ve öğle namazını onlarla beraber eda ettim..."


Ebu Abdullah Muhammed B. Hafif (k.s.)

Feridüddin Attar (k.s.) / Evliya Tezkireleri