Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)/ Zat/Vahdaniyet/Ahadiyet/Zuhur/Suret/Tecelli

Nice bilgi cevheri var ki şayet açıklasam

Bana 'puta tapıcılardansın' denilirdi

Müslüman adamlar kanımı helal görür

Yaptıkları en çirkin şeyi güzel sayarlardı


Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)


"...Bir müşrik'in birliğe inanmadığı düşünülemez. Aksine, birliğe inanır, ama uzak ve dolaylı bir mekandan, bu yüzden uzaklık bedbahtlığına mahkum olmuştur. Mümin ise, birliği yakın bir mekandan ifade eder, bu yüzden yakınlıkla mutlu olur. Yoksa müşrik dediğimiz insan, mabudun zatının vahdaniyetini ispat ettiği gibi ortağın (şerik'in) vahdaniyetini de ispat etmiş, sonra ortağın birliğine, maddi bir birlik atfetmiştir. Hakkın birliğine de vahdaniyetinin sırrını atfetmiştir. Tıpkı yüzün Kabe'ye kalbin ise Hakka yönelmesi gibi. Ancak Kabe'ye yönelmeye ilişkin emir meşru olduğu için yakınlık olarak kabul edilmiştir, ve tıpkı meleklerin zatlarının Adem'e, sırlarınınsa Adem'in yaratıcısına secde etmesi gibi. Şu halde bir emirden dolayı yerine getirilen her ibadet övülmüş, bir emirden dolayı olmayan her ibadet de yerilmiş, övülmemiştir. Ancak emir dışı ibadet de meşiyetle kaimdir ki, teklik (ahadiyet) zatının düzeyidir. Bu yüzden yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Onu biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar." (Hadîd, 27) Burada, riayet edilmesi gereken ve korunması gereken bir hakkının olduğuna işaret ediliyor. Bu, ilâhî gayret içindir. Çünkü sözkonusu mabuda ilâhî sır olduğunu tahayyül etmeselerdi, kesinlikle ona ibadet etmezlerdi. Dolayısıyla onlar açısından bu ilâhî sır, bizim açımızdan ilâhî emir konumundadır. Ancak Hak teala mutluluğu, meşiyet emrine, mutsuzluğu da meşiyet iradesine bağlı kılmıştır. Çünkü Allah'tan başka yasa koyucu, sari yoktur. İlâhî yasalar, akıl perdesinin gerisinden sırlara iner..."

Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)


Tavafta dedim ki: Nasıl tavaf ederim?

O bizim 'sırr'ımızı algılamaktan alıkonmuş

Taş benim hareketlerimi anlayamaz ki

Denildi ki: Sen kendini yitirmiş bir şaşkınsın

Nuru parıldayan Ev'e (Kabe'ye) bak!

Temizlenmiş kalpler için bu açık kılınmıştır.

O kalpler ona perde olmaksızın Allah ile bakar


Muhyiddin ibn Arabi (r.a.)