Zikr ederken senden görülen sanki kendi kendine telkin ediyorsun gibidir
Halbu ki hakikatte : "..Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim.."
Sen veya başkası, kullar, Allah'a ulaşmanın çarelerini arar
Herkes, hatta hayvanlar bile
Ve bunun için bir amel bulamazlar
Fakat bu yöneliş özlerinde olduğu için, ne zaman bu hali yaşasalar karşılık olarak Allah onları çeşitli amellerle zikreder
Bazı ameller rahatla olur, bazıları rahatsızlıkla
Mesela kedi karnı ağrır da bir çare arar. Bu YÖNELİŞTİR, ama bilinmeyen bir yöneliş
Ne olacağı belli değildir yani
Sonra Allah o mahluku zikreder ve amel oluşmuştur artık
Bu ameli Zikir
Bir de işte Zatını bilenler vardır, onlar da sırf içlerinde hissettikleri RUH dan dolayı bişi isterler, bişiye yönelirler
Allah da onlara telkin eder..
Subhan, Kuddus, Alim, Aziz, Rahman, Rahim, Kadir, der ..
Ama amel yoktur gördüğün gibi ortada
Çünkü istenilen o şey O Allah'dır
Allah bu yüzden onlara öylece telkin eder
Böylece Allah bilinir ve anlaşılır uzak olmadığı, ancak bilinmezse uzak olacağı öğrenilir
Artık O Allah kulunu böyle böyle telkinlerle yanına alır
Yanına alınca nasıl melekler zarar görmezse onlar da O'nun yanında olduğu için zarar görmezler
Bizim için imkansız şeyler zor şeyler onlar için nasıl hayal gibi ise bu kullar içinde öyle olur
Dünya bir hayal haline gelir acılar dertler vesveseler zorluklar ancak hayal olur
Ve Allah onlara telkin etmeye devam eder
- Allah'lasın Allah'lasın Allah'lasın..
O Gün gelince ise bu telkin şöyle olacaktır :
- İşte Ben Allah'ım Ben Allah'ım Ben Allah'ım, Selam övgü size Selam övgü size, İşte Ben Allah'ım...
Hu! Selam! Allah!..