Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Cüneyd Bağdadi (r.a.)

Başlangıç hali şöyle idi: Ta küçüklüğünden itibaren derd-zede, heveskar, edebli, firasetli, düşünceli ve acaib bir şekilde keskin anlayışlı idi. Bir gün mektebten eve dönünce, pederini ağlar bir halde görüp:

- Ne oldu? diye sordu.
- Bugün zekat malından bir miktar dayına, yani Seri'ye götürdüm ama kabul etmedi. Ağlıyorum çünkü uğrunda bir ömür harcadığım şu üç beş kuruş, Hakk dostlarından hiçbir dosta layık değil!

Cüneyd:

- Bu parayı ver bana, ben ona götüreyim, o bunu benden alır, deyip parayı aldı, yola revan oldu. Dayısının kapısını dövdü, içerden biri :

- Kim o!, diye seslendi.
- Ben Cüneyd, diye cevap verince kapıyı açmadılar.
Cüneyd:
- Şu altın kırıntılarını al, dedi.
Seri:
- Almam mümkün değil!
- Sana bu fazileti ve babama o adaleti veren Allah Hakk'ı için bunu al.
- Ey Cüneyd! Bendeki fazilet ne? Babandaki adalet ne?
- Allah'ın sana verdiği fazilet ve lütuf fakirlik, babama verdiği adalet de onu dünya ile meşgul etmiş olmasıdır. Sen bunu kabul de etsen red de etsen, o istese de istemese de zekat malı muhakkak sahibin ulaşacaktır.

Cüneyd`in bu sözü Serí’nin hoşuna gitti ve, " Çocuk! Bu zekatı kabul etmeden önce seni kabul ettim " deyip kapiyi açti, altını aldı
ve o andan itibaren Cüneyd`e gönlünde ayrı bir yer verdi.

Cüneyd daha yedi yaşindayken Seri onu alip, hacca götürdü. Mescid-i Haramda dörtyüz pir arasinda şükür meselesi etrafinda konusuluyor, şükrün ne oldugunu şerh ve açiklama için herkes birşey söylüyor ve sonuç olarak dörtyüz ayrı görüş ortaya atılıyordu.
Seri; Cüneyd`e " Bu konuda sen de birşey söyle" dedi. Cüneyd; "Şükür, ulu ve yüce Allah`in sana verdiği nimete dayanarak ona asi olmaman ve nimetini günah için sermaye yapmamandir." dedi. Cüneyd bunu söyler söylemez, dörtyüz pirin her biri, "Ey Siddiklarin göz nuru! Aferin, amaci gayet güzel ifade ettin." dediler ve bu meselenin bundan daha güzel tarif edilemeyeceğinde karar kıldılar.

Nihayet Seri; "Ey oğlan! Korkarım ki, senin Hakk'tan nasibin dilden ibaret olacak." dedi.

[Cüneyd diyorki :"Seri`nin bana söylediği bu söze baktim (ve ağladım) durdum."

Sonra Şeyh, "Bu hikmet sana nereden geliyor?" dedi.

Bende " Meclislerinde bulunmaktan," karşılığını verdim. [Kuşeyri Risalesi, 317;ibnu`l Cevzi, Sıfatu`s Safve,II :417]

-Evliya Tezkireleri-(Feridüddin Attar (r.a.)