Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Dua/Beddua

Ma’rûf-ı Kerhi (r.a.) Hazretleri bir gün talebelerini toplar Dicle kenarındaki hurmalıklara çekilir sohbet ederler. Bu esnada nehirden bir kayık geçer. İçinde birkaç bıçkın genç. Hem içki içerler, hem şarkı söylerler. Bir ara hepten şirazeden çıkar, naralar atarlar. Talebeler bu edepsizliğe çok bozulur. Hatta içlerinden bazıları “Ah şu kayık bir devrilse de” derler, “günlerini görseler”. Ardarda patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mübarek o yana döner. Ellerini açar ve “Ya Rabbi” der, “Sen bu kullarını dünyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir. Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle.” İşte tam o sıra gençlerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır. Mübareği görünce derlenir toparlanırlar. Hatta sazlarını kırar, destileri suya atarlar. Mahçup mahçup gelir Şeyh Mar’uf’un ellerine kapanırlar. O günden sonra sohbetin müdavimlerinden olurlar.