Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Musa (a.s.) Allah’ı görmek istedi. Ben ise Allah’ı görmeyi değil, Allah beni görmeyi irade buyurdu.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Maarif denizine daldım, bir hayli ilerledim, tâ ki Hz. Muhammed (s.a.v.)’in denizine ulaştım ve gördüm ki benimle onun arasında bin makam vardır. O makamlardan birine yaklaşacak olsaydım, herhalde yanar (kül olur) dum.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Dünyanın bütün sebeplerini toplayıp kanaat urganıyla bağladım, doğruluk mancınığına yerleştirdim ve öylece onu bir daha ümitlenmeyecek şekilde ümitsizlik denizine fırlattım, ondan sonra rahat ve huzura kavuştum.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Birçok şeyler yaptım; önce Allah’ı kendime muallim edindim ve kendi kendime dedim ki:

“Eğer Rabbin sana yetmiyorsa, yerde ve göklerde sana yetecek başka bir şey düşünülemez…”

Sonra dilimi onun zikriyle meşgul ettim. Bedenimi onun hizmetine verdim. Bir âzam yorulunca diğerine döndüm ve böylece bütün âzamı onun hizmetinde kullanmaya gayret ettim…

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Senden korktuğum halde bu benim seninle ferahlık ve sevincimdir. Ya bir de senden emin olduğum halde ferahlık ve sevincim nasıl olacaktır?..

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri talebesine sık sık şunu tavsiye ederdi:

—Allah’ın huzurunda durduğun zaman kendini bir ateşperest gibi zannet ve belindeki zünnarı (papazların bellerine bağladıkları ipten veya kıldan örme kaba sert ve uçları öne sarkık kuşak) koparmaya çalışan bir kimse gibi davran.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Sıddîkların vardıkları son merhale, kat ettikleri manevi derecelerin nihayeti, nebilerin ahvalinin ilk basamağı ve ilk mertebesidir.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Kâbe’yi tavaf ederken hep Rabbimi istiyor, O’nun huzuruna ermeyi arzu ediyordum. Tavaf esnasında Rabbime kavuşunca, O’nun yakınlığına erince bir de baktım ki Kâbe benim etrafımda dönüyor.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Sen bana ayna oldun ve hemen sonra ben o ayna oldum. Ve ondan işittim; şöyle diyordu:

“Kişi, o kişidir ki, oturur ve eşya ona doğru gelir. Veya oturur, eşya nerede olursa olsun ona hitap eder.”

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)

Cenâb-ı Hak beni öyle bir makama iletti ki, o makamda halkın hepsi beni O’nun iki parmağı arasında bulunur bir halde gördü.

Bâyezid-i Bestâmî (k.s.)