Gerçek (Mutlak) Varlık Subhan Hakk Teala Aklı Varlığına ulaşan bir yol olarak Kabul edici olduğu gibi Sınırlarını belirleyici olan da yine Kendisinden başkası olmaz. Çünkü O Tek ve Bir olandır. Çünkü Evvel (Herşeyden önce) de ancak O'dur.
Eğer O Mutlak olan, Alim ve Fail olmasa idi, ne Uykuda Yok olduktan sonra, ne de Rüya ile Rüyada seni Varlığa döndüren bulunabilirdi. Ki O sana sen hiçbirşey değilken de Varlık vermişti. O'nun Zati bir sebebi yoktur. O kendi İlmiyle "Sebep"in kendi varlığını açığa çıkarmış ve onu çoğaltarak tayin etmiş olandır. Tek olanı Sebep edinene ne mutlu.
"...ketebe alâ nefsihir rahmeh..."
Enam 12
O ne Zatı ne Sıfatları ile hiçbir şeye zorunlu olmadığını çok çeşitli vesilelerle hiçbir zan bırakmıycak ve öyle bir Fikirden de kesinlikle bezdirecek bir şiddette kendi Ehline belirtir. Bazen akıl almaz bir Rahmet bazen de akıl almaz bir Kahır ile, ki bu iki tecrübe aynı anda Tam olan bu Rahmet'ini verir: Marifetullah...
"...Sehl bin Abdullah -Allah ondan razı olsun- bu makamda alâkalı söylemiş olduğu şu cümleleri, işin hakikâtini ne güzel izah etmektedir.
— "Kişinin Ârif-i Billâh olması; ilim ile ALLAH'I bilmesine bağlıdır..."
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)