Eşsiz, Bir, Tek; Hu (O)..
Sığ suları bulandırabildiklerini görenler,
Vurgun'dan güvende olduklarını düşünürler..
"...
İdrâk noktaları yüce;
Âlemleri de gizlice..
Çokçadır tehlikeleri
Vuruşları da sessizce..
Gözler onu görmeyince;
Sınır da alamaz içe..
Vasıf getiremez öne;
Ona nedim olan nice..
Önünde ibare dilsiz;
İşaretleri gidince..
Mamuresi yıkılır;
Çarpışanı devrilince..
Yüce ama, sema değil;
Ruhtur da, değil melekçe..
Hem sultan hem de mülkü var;
Mahremleri de azizce..
Bir göz ama bu göz değil;
İlimdir değil haberce..
Bir fiildir de izi yok;
İşaretleri bilmece..
Kutuptur felek üzere;
Güneştir yola esence..
Bir tavustur yükseklerde;
Görünüşte de pek yüce..
İstılahla da saridir;
Hem satırdır enmuzece..
Hep ruhumdur âlemleri;
Varlıktan yana temizce..
İşte yapılmış bir evdir;
Bir savaştır ki renklice..
Kanı diken diken ölü;
Nefesi derli topluca..
Zatı da tecrit edilmiş;
Hem sıfattır dahi tekçe..
Nişanları da sıra sıra;
Okunurlar yazarınca...
Nefyi kendi kapsamında;
Varlık temizdir özünce..
Bilinir de bilinmez de;
Kim uykucu kalkınca..
Nefiy olsa da sabittir;
Atılsa yine gerekçe..
Bir işarettir bilinir;
Bir yayındır ki eserce..
Tamaha dahi kapılma;
Görmezsin onu mahremce..
Şayet ganimetçi isen;
Ganimetleri hazırca..
Onun mağrib kuşu Anka;
Sensin onunla dilekçe..
Ve nasıl uygun olursa;
Karışık ya da temizce..
Denizdir aldatması var;
Dalgaları koca koca..
Ateştir külleri de var;
Süslenir onu sevince..
Bilinmez, vasfı edilir;
Marife olur nekrece..
Vahşîdirülfet edilir;
Kalb de bağlanır zalimce..
Bir bildiğini söylesem;
Sen durmazsın insaflıca..
Bilmediğini söylesem;
Ama sendedir bilmece..
Sırrım onun kimliğidir;
Benliği de tam ruhumca..
Kalbimde onun kürsüsü;
Hizmeti olur cismimce..
Onu akıl ediyorum;
Ama durumum cahilce..
Kim onları aparır ki;
Ki koyunları seslice..
Saklarımda yükseldikçe;
Hem de bilirim döndükçe..
İmlâ oldukça yazarım;
Seni korkutur durunca..
Tenzih ettim uryan oldu;
Benzettim kaydı gizlice..
Cisme benzettim de çıkıştı;
Bana dayanma o güce..
İndirdim de kayıp gitti;
Dağıttı hep güzellikçe..
Ona bağlanan kavuşur;
Kirpiklerdedir kesmece..
Sicili yanaklarında;
Şuleleri de parlakça..
Gözlerinde sürmesi bir;
Mızrak gibi durur ince..
Tükürüğünde de bal var;
Ve bir fidandır o boyca..
Lüle lüledir saçları;
Dişleri güler zalimce..
Bilekleri nakış işli;
Saçları dahi siyahça..
Dişleri beyaz beyazdır;
Tebessümü dahi alca..
Parmağındaki şaraptır;
İhsanları büyülüce..
Latifeleri vehimdir;
Buna şaşmak gerek bence..
Bilinmez vasfı edilir;
Anlaşılır saltanatça..
Yabancıyla ülfet oldu;
Konuşmaları kalbimce..
Sanatı dahi yırtmaktır;
öldürmek de âdetince..
Ayırmak oyuncağıdır;
Yemekleri ağulunca..
Yaygın olan terkibi var;
Bağlanır o çözülünce..
Ne cevherdir ne de araz;
Ne hasta sayılır sağca..
Oktur, hedef dahi odur;
Yayları dahi şaşkınca..
Bir ferdir ama çoğaldı;
Topluca hem de ayrıca..
Önümüz ve kalanların;
Hepsi de onun, âlemce..
Cahildir ama ilimdir;
Harptir ama selâmetçe..
Zulüm gibi ama âdil;
Tehlikeleri yaygınca..
Ağlatır güldürür beni;
Ayıltır eder sarhoşça..
Hem kurtarır hem de boğar;
Dileğimdir duruşmaca..
Bazan olur oynaşırım;
Bazan dahi arkadaşça..
Bazan hepten tanışmayız;
Bazan dahi konuşmaca..
Bazan bana vuslat verir;
Bazan da kucaklar dostça..
Bazan benimle cenk eder;
Bazan da bakar hasımca..
Böyle.. bu ferahtır desem;
Ki metin durur görünce..
Yabancılık eder durur;
Hiç tanımaz; bir bilmece..
Bir zattır ki vasfa gelmez;
Düsturları da çok yüce..
Bir güneştir aydınlatır;
Şimşekler çaktı parlakça..
Bir sözdür yayıldı böyle;
Kuşları beni aşınca..
İki zıd dahi birleşti;
Onda yoktur ayrılmaca..
Bir kaynaktır ki kaynadı;
Dalgaları da coşunca..
Tadana zehir kesilir;
Misk olur hep koklayınca..
Alâmetleri kaybolur;
Dalana denizdir onca..
..."
Abdulkerim Ceyli (r.a.)
http://jonasclean.blogspot.com/2009/02/sallallahu-aleyhi-vessellem.html