Kabz ve Bast "Allah'a yakınlık" içinde olan şeyler değil Nefs'in Hallerine ait şeylerdir..
Eğer Nefs'in Hali iyiyse o Nefs'e Sıfat Tecellisi olmuştur..
Eğer Nefs o Tecellinin verdiği Hale kapılmışsa Tecelli bitip o Hal gittiğinde kendisini elbette Noksan bulur..
Halbu ki o Tecelli Yakınlık demek değil ki.. Hal gidince UZAKLIK olmuş olsun..
Kişi İlimde talepkar değilse bu gibi zorluklara girer ki uygun karşılıktır..
Allah Zatı için sevilir.. Kaşı gözü (Tecellileri) için değil..
Allah Zatı ile yakındır.. Yakınlık Sıfatları ile olsaydı Alem ya Cennet ya Cehennem olurdu..
Bana seni gerek seni..
Şahdamarından yakın olan Zat'a yönelmezsen açıklandığı gibi Kaş göz (Tecelli/Sıfat) peşinde olursan Kabz ve Bast ve Uzaklık olduğu zannedilmesi (Vehim) kaçınılmazdır...
Bu çok büyük meseleler hep İlim noksanlığındandır..
"İlim sabit, Hal gidicidir"
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
Allah ne gidicidir ne gelici...
"...Hareketin hızının verdiği kuşkuyu görmez misin? Bir şeye bakan, o şey hakkında onun bulunduğu hale aykırı hüküm verir. Böylece, genleşme hareketi hızlandırıldığında kordaki ateş ya da fitilin başındaki ateşin uzayan bir çizgi olduğunu iddia eder. Ya da hızla çevrildiğinde, havada bir ateş dairesi görür. Bunun nedeni, sabitliğin olmayışıdır. Menziller sabit olduğunda ise, içermiş oldukları ilahi ilimleri gösterirler..."
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
"...Elinde hızlı hızlı oynattığın ucu ateşli bir sopa nasıl upuzun ve tek bir ateş hattı gibi görünürse de pek çabuk akıp geçtiğinden daimi bir şekilde görünür.
Ateşli çöpü sallasan ateş gözüne upuzun görünür. Bu ömür uzunluğu da Tanrı'nın tez tez halk etmesindendir. Tanrı'nın yeniden yeniye ve süratle halk etmesi ömrü öyle uzun ve daimi gösterir.
Bu sırrı bilmek isteyen, pek büyük ve derin bir alim olsa bile -kendiliğinden- bilemez..."
Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)
"Perdeler kalksa Yakinim artmaz"
Ali (k.v.)
http://jonasclean.blogspot.com/2011/03/ilim-perdeler-kalksa-yakinim-artmaz.html
Işığın Yokluğu her zaman Karanlık demek olmaz. Sıcağın Yokluğu her zaman Soğuk demek olmaz. Sevmemek, Sevememek her zaman Nefret etmek demek olmaz.
"...Et-Temkin: Telvin halinde (Halden hale İntikal edişte/dönüşmede) "yerleşiklik" (Uyanıklık/Temkin/Sabitlik) kazanma demektir bize göre. Bazılarına göre ise vusul ehlinin halidir..."
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
http://jonasclean.blogspot.com/2011/04/haller-devam.html
http://jonasclean.blogspot.com/2011/03/haller-ilim-haller-en-buyuk-perdelerdir.html
"...Ne şaşılacak şeydir ki; nazla, işve ile seni eritir, zayıflatır, kıla döndürür de, yine sen, dostun bir kılına iki dünyayı bile vermezsin. Dostla oturmuşuz. Onunla bir aradayız da dosta; "Ey dost! Dost nerede?" diye soruyoruz. Dostun mahallesindeyiz de gafletimizden; "Dost nerede? dost nerede?" deyip duruyoruz. Kötü, hoş olmayan kuruntular, uygunsuz düşünceler bizim gevşek tabiatımızdan meydana gelmededir. Bu, dostun huyu değildir..."
Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)
http://jonasclean.blogspot.com/2011/01/allah-sizinledir.html
http://jonasclean.blogspot.com/2009/12/ey-ogul.html
http://jonasclean.blogspot.com/2011/04/veysel-karani-ra-allah-bilir-misiniz.html
http://jonasclean.blogspot.com/2010/02/verileni-gormeden-vereni-gormek.html
"...Sehl bin Abdullah -Allah ondan razı olsun- bu makamda alâkalı söylemiş olduğu şu cümleleri, işin hakikâtini ne güzel izah etmektedir.
— "Kişinin Ârif-i Billâh olması; ilim ile ALLAH'I bilmesine bağlıdır..."
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)
Ey insanlar! Seslerinizi kısın. Çünkü siz sağır ve kayıp olana dua etmiyorsunuz. Siz duyan ve (size) yakın olana dua ediyorsunuz. O, sizinle beraberdir.
(s.a.v.)
(Müslim, Zikr, 44. III, 2076. bk. Buhârî, Deavat, 5. İbn Mâce, Dua, 15)