Sıfatlar için "Sonsuz" Kavramı geçtiğinde bu, Alem ile bildiğimiz Zaman'a Nispetle değildir. Sonsuz'dan, Sınırsız'dan Kasıt : "Yoğunluk"tur. Çünkü anlarsan eğer, Zaman da bir Tecellidir. Yoğunluğuna göre: "Ezel" olur. Bazen de, yine Takdir'e göre : "Vakit" olur. O'na bakıldığında görülen "Özellik", yani hangi "Sıfat" "Tecelli"si Hakim ise; Mesela "Zaman", İsmi ile anılır O Zat. Ama bu "Zaman"dan, yani Evvel ve Ahir oluşundan Kasıt, "An" dır. Yani Geçtiği, Değiştiği düşünülen "Zaman" değildir. O, An-ı Daim'dir. İyi anla ! İzafi olmayan "Zaman"; O Sıfatının Tecellisinin yoğunluğuna göre: "Ezel" (Kavram) oldu. Yani, Alemden "Zaman" olarak bildiğin Kavram (ki Aslı, bir Tecellisi) O An-ı Daim'de bir değişiklik meydana getirmedi.
"...Ebu Said el-Harraz şöyle demiş: 'Allah'ı ancak iki zıddı kendinde toplaması özelliğiyle bildim.' Sonra da şu ayeti okumuştur:' O Evveldir, Ahirdir, Zahirdir ve Batındır.'..."
Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)