Tereddüt / Kader / Teslimiyet / Allah'ın İradesi
Tereddüt'e düşersen Allah'ın İradesine Teslim olamazsın. Ki İradesine geçmek, Cennet'e girmek demek de değildir. Kendini Allah'ın İradesine bırakmaktaki tehlikeler Sünnet'le Muhafaza edilmiştir. Ancak Seyr-i Sulük yaptırabilecek Hakiki Şeyh'ler ki Derin Teslimiyet'deki bu Tehlikeleri Bilir ve önleyebilirler. O, herbir Şey'e kendi yaratılışını vermiş ve Yönelişlerine göre Akibetlerine sevk eder. Yönelişin ne ise O sende ona göre Fail olur. O'ndan Korkan, Katında en Değerlisidir. Tereddüte düşmeden, Fıtratın ile Acziyetini bilerek, O'na yönel, An'da olmasa bile Nihayetinde O'nun Niyeti ve İradesiyle olduğunu görürsün. Allah'ın İradesindeyim diyerek İlim'e Cahiller gibi Davranır, Eşeklerden daha çok kaçarsan, Edepsiz ve Bilgisiz kalırsan, Fiilin'de OLmanın ne anlamı kalır ? Cahildin ! Yine Cahil kalmış olursun ! Kulluğun Gayesi, O senin Kalbini, Halini çevirse bile bir Ruh olarak yine O'na Yönelmendir. Çünkü Zat'ı Sabittir, Şen ile Meşgul değildir. Tereddüte düşmeni gerektirmeyecek derece de Yakın'dır. Tevvab'tır, Vekil'dir, Rahim'dir ve ki Rahman'dır. Her şeyden Haberdar olandır. İnsan Kaderinin ne olacağını bilemez ve Kulluk her an onu çağırır. Allah'ın Herşeyi Bilmesi Kader'dir. Erkek ve Kadın olarak gelmek gibi şeyler Kader'dir. Allah'ın Herşeyi Bilmesi başkadır, Sorumluluk başkadır. Allah'ın İradesine geçmek Kulluğun ta kendisidir. Yaratılışı durdurabilecek herhangi bir kuvvet yoktur. Kulluk, çok Geniştir. Her şeyi kalben terkedip yalnız O'na Yönelmek, her şeyde O'nun Rızasını Gözetmektir. Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur : " Kader'e İman eden, Keder'den Emin olur. " .