Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

• Hakk'tan gelen lutuf, gaflette olan kişiyi öyle şaşırtır ki, o Hakk'ın kahrını düşünmemek cinayetini işler de daima güleceğini zanneder. • Ötekine gelen kahır da ona ümitsizlik verir. O zavallı ye'se kapılır, bunalıma girer. O kahrın arkasındaki lütfu düşünemez.

318. Hakk'ın kahrında lütuflar gizlidir.

Fa'ilatün, Fa'ilatün, Fa'ilat
(c. II, 821)

• Bir insanın gülmesi, Cenab-ı Hakk'ın o kula lütfünu, ihsanını anlatmada, hikaye etmektedir. Bir insanın ağlaması, feryat etmesi de Hakk'ın kahrından bir şikayettir.

• Dünyada birbirine zıt olan, aykırı olan bu iki haberin de, hal dilleri ile bir sevgiliden geldiklerini rivayet ederler.

• Hakk'tan gelen lutuf, gaflette olan kişiyi öyle şaşırtır ki, o Hakk'ın kahrını düşünmemek cinayetini işler de daima güleceğini zanneder.

• Ötekine gelen kahır da ona ümitsizlik verir. O zavallı ye'se kapılır, bunalıma girer. O kahrın arkasındaki lütfu düşünemez.

• Aşk, esirgeyen bir şefaatçidir. Ikisini de görür, gözetir, korur.

• Allah'ım, bu aşkı bize lütfettiğin için sana şükürler olsun. Biliyorum ki, senin kahrında bize sonsuz lütuflar var.

• Şükürde kusurumuz olsa bile aşk nankörlüğe bile bakmaz. Onu bile hoş görür.

• Bu aşk, ya kevserdir, ya ab-ı hayat; ömre sonsuzluk vermede, insanı ölümsüz etmededir.

• Aşk, Allah ile insan arasında bir peygamber gibidir. îkisinin arasında gelir gider, birbirinden haberler getirir götürür.

• Yeter artık sus, bunu ayet ayet okuma, zaten ayeti de aşk tefsir eder.





Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)

Divan-ı Kebir