Hz Mevlana (k.s.)
Nuh 17
"...onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz !
Secde 9
Ve Allah sizi, analarınızın karnından çıkardı,
hiçbir şey bilmezdiniz.
Ve şükredesiniz diye, size/sizin için,
işitme,
görme,
gönül
(duyu/hassa/duygu) verdi.
Nahl 78
14. huve es semîu el basîru: o en iyi işitendir, en iyi görendir
İsrâ 1
Dağlar ,denizler, ovalar, bostanlar, bağlar, çayırlar…
Pek yüksek, ziyadar bir gökyüzü… güneş,ay ışığı, yüzlerce süha yıldızı. Yıldızdan, poyrazdan, doğudan, batıdan esen yeller… bağlar bahçeler gelin gibi süslenmekte, bezenmekte. O âlemdeki şaşılacak şeyler anlatılamaz ki… sen, neden bu kapkaranlık yerde mihnetler içindesin? Bu daracık çarmıhta kan yemektesin; hapis içinde, pislikler içinde, sıkıntılar içindesin.
Çocuk, kendi haline bakıp bunları inkâr eder, bu elçilikten yüz çevirir, kâfir olur. Olmayacak şey, hileden, yalandan başka bir şey değil, der. Kör adamın vehmi, bunu anlamaktan ne kadar uzak! Buna benzer bir şey görmediği için münkir idraki bunu da kavramaz. İşte cihandaki halk da buna benzer. Abdâl, onlara öbür âlemden bahsetti mi, “Bu dünya kapkaranlık, dapdaracık bir kuyudur… bu kuyunun dışında renksiz, kokusuz bir âlem var” dedi mi.
Bu söz onların hiçbirinin kulağına girmez..."
http://jonasclean.blogspot.com/2008/08/ana-karnndaki-ocua-birisi-dese-ki.html
Bayezid Bistami (r.a.)
Mevlana Celaleddin-i Rumi (k.s.)