Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Şems-i Tebrizi (k.s.) / Söz / Sufi / Cahil (Devam)

Yani bu Peygamber, ümmetine olmayan bir şey bıraktı. Belki o vardı da önüne bir perde çekilmişti. Büyü yaparlar, konuşurlar uğraşırlar ki, bu perdeyi kaldırsınlar.
Bütün Peygamberlerin öğütlerinin özeti şudur: Kendine bir ayna ara! Şimdi
cevap vereceksen uygun söyle, yani nasıl ki kanatlı bir kapının karşılıklı her iki kanadı iyi takılınca biri birinden ne eksik ne fazla gelirse sen de öylece soruya uygun karşılık ver.

Padişahın biri, diyor ki; «Bana gelen kimsenin ben konuşmadıkça söze başlamamasını istiyorum. Ben bir şey sorunca da uygun cevap versin, hiç fazla söz söylemesin.» Bir ziyaretçiye sordu: «Karın var mı?» «Bir karımla üç çocuğum var,» dedi, Şah hiç iltifat etmedi, «Buna yol verin,» dedi. Ziyaretçi Şaha bir kâğıt yazdı ve dedi ki: «Allah Musa Peygamberden, 'Elindeki nedir?' diye sordu, o da, 'Bu sopamdır, üzerine dayanırım, bununla koyunlarımı sürerim,' diye sözü uzatmadı mı?» Şah, kâğıdın altına şöyle cevap yazdı: «Musa'nın sözü uzatmasında başka bir hikmet var idi, ama akıllı kişi soruya uygun cevap verendir.» Birine sordum: (M. 14) Sen nerede oturuyorsun? «Külhanlarda,» dedi. Bu yalandır, gerçeğe uygun değildir; Oturduğu yer tek bir külhandan başka değildir. Bir yerin aynı zamanda iki kimse tarafından işgali imkânsızdır.

Şems-i Tebrizi (k.s.)


Hz Peygamber "Kolaylaştırınız" dedi; "Basitleştiriniz" demedi. Kolaylaştıran, belki Sufi olabilir. Cahil ise mutlaka Basitleştirendir. Bu ikisi arasında büyük bi fark olduğu kesindir.