Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Müşahede (Devam)

Müşahede'den yorulursan, Sen'i Müşahede et. Kulluğunu; yani Kul'unu. Çünkü her şeyin gibi onu da Kendi Varlığından O İhsan etmekte sana.


" İrfan sahibi öyle kimselerdir ki, her an mesafe alır; bir an öncesini geçer. Onun, her dem Yaratana karşı korkulu saygısı artar. Onun varlığı önünde boynunu eğer. O daima kendini gözetenden çekinir; başkasından korkmaz. Onun saygılı korkmasındaki artma, yakınlık duygusunun artmasından ileri gelir. Fazla susması, onun müşahede hâlinin fazla olmasındandır. Hak Teâlânın kudsî sıfatları, arif olan kimsenin nefsini, tabiatını, şahsî istek ve âdetlerini, hattâ mevhum olan varlığını dahi yokluğa batırır ve artık konuşamaz hâle getirir. Kalp hâli ve makam dili ise konuşur, ama kendisi yoktur. Nimetlerin inzalini anlatır. Elinde mevcut nimetleri kendine mal etmeden, Hakkın nimetlerini belirtir. Onlar, hazır nimetten fayda almak için sessiz oturur, kalplerinden akıp gelen şarabı içerler..."


Abdulkadir Geylani (k.s.)