Müşahede'den yorulursan, Sen'i Müşahede et. Kulluğunu; yani Kul'unu. Çünkü her şeyin gibi onu da Kendi Varlığından O İhsan etmekte sana.
" İrfan sahibi öyle kimselerdir ki, her an mesafe alır; bir an öncesini
geçer. Onun, her dem Yaratana karşı korkulu saygısı artar. Onun varlığı
önünde boynunu eğer. O daima kendini gözetenden çekinir; başkasından
korkmaz. Onun saygılı korkmasındaki artma, yakınlık duygusunun
artmasından ileri gelir. Fazla susması, onun müşahede
hâlinin fazla olmasındandır. Hak Teâlânın kudsî sıfatları, arif olan
kimsenin nefsini, tabiatını, şahsî istek ve âdetlerini, hattâ mevhum
olan varlığını dahi yokluğa batırır ve artık konuşamaz hâle getirir.
Kalp hâli ve makam dili ise konuşur, ama kendisi yoktur. Nimetlerin
inzalini anlatır. Elinde mevcut nimetleri kendine mal etmeden, Hakkın
nimetlerini belirtir. Onlar, hazır nimetten fayda almak için sessiz
oturur, kalplerinden akıp gelen şarabı içerler..."
Abdulkadir Geylani (k.s.)