Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Ruh / Sır / İlim / Vesile-i Hikmet (Devam)

Nasıl ki Ruhu Beden elbisesiyle örttü ise Alem ve Cilası olan İnsan ile de öyle örtündü. Ruh'da göz, kulak, O'ndan gayrı Mekan'ı araman nasıl saçma olur ise O'nda da Cüzler araman O'nu Örtmen olur. Kulak, göz, dil bunlar O'nu tanımak için Vesile-i Hikmet'lerdir; Bilmeyen için Sırlardır. Sen Sırrı ararsın; Ruh'a soyundun ise daha O'nda Hikmet Araman Cehalet olmaz da ne olur ? İlim'i, Aramak sanmak da böyledir. İlim, Tanımaktır, Tanıdığını Anmak, Zikretmeye Doyamamaktır.


"...Giysisi tertemiz sevgili öylesine örtülü ki
Hiç kimseye hiçbir şeye benzetilemez ki O..."

Muhyiddin ibn arabi (k.s.)


"cihan-ârâ cihan içindedir, arayı bilmezler,
ol mâhiler ki derya içredir, deryayı bilmezler.

harabad ehline dûzah azabın anma ey zâhid
ki bunlar ibn-i vakt oldu, gamı feryadı bilmezler.

şafak-gün kan içinde dağını seyretse âşıklar
güneşde zerre görmezler, felekde ayı bilmezler.

hamîde katlerine rişte-i eski takup bunlar
atarlar tîr-i maksûdı, nedendür yayı bilmezler.

hayalî, fakr şalına çekenler cism-i uryânı
anunla fahr ederler, atlas u dîbâyı bilmezler."