Sayfayı Yenileyerek ya da Başlığa Tıklayarak Arşivde Dolaşabilirsiniz

Geylani Hazretleri ve İbn-i Arabi Hazretleri / Selam olsun Babalarımıza.



"...Şeyh (Muhyiddin İbn Arabi (k.s.), velilerin tabakaları üzerinde açıklamada bulunurken şeyh Abdulkadir Geylani (k.s.) ile adını vermediği bir zatı -bana göre es-Sebti'dir. Yine de doğrusunu Allah bilir karşılaştırır ve şöyle der (II:14): - "Allah onlardan razı olsun, onlardan sadece bir kişi olur. Bazen kadın da olabilir. Her zamanki ayetleri şudur: "O, kullarının üstünde her türlü tasarrufa sahiptir." (Enam, 18) Allah'tan başka, gücü her şeye yeter. İzzetli, cesur, atılgandır. Hakka yönelik daveti büyüktür. Hakkı söyler ve adaletle hükmeder. Bu makamın sahibi, Bağdat'taki şeyhimiz Abdulkadir Geylani idi. Halk üzerinde haktan kaynaklanan bir savleti ve hâkimiyeti vardı. Çok önemli bir konumu vardı ve onunla ilgili olağanüstü haberler meşhurdur. Onunla karşılaşmadım. Ama bu makamdaki zamanımızın sahibi ile karşılaştım. Fakat Abdulkadir başka işlerde, karşılaştığım bu zattan daha tamamdı. Ötekini geride bırakmıştı. Şu ana kadar, ondan sonra kimin bu makama geçtiğine dair bir bilgim yoktur." Muhyiddin İbn Arabi (k.s.) ..."




‎"...Şeyh (Muhyiddin İbn Arabi (k.s.), es-Sebti ile Şeyh Abdulkadir Geylani'yi (ö:561) karşılaştırır ve şöyle der (III:560): - "…Yüce Allah ona ancak Muhammedi surette tecelli eder. Böylece hakkı Muhammedi görüşle görür. Bu, hakkın göründüğü en kamil rüyettir. Onunla bir menzil tanır ki ancak Muhammediler ona nail olabilirler. Buna "hüviyet" menzili denir. Bu menzilde gayp hala onun tarafından müşahede edilmektedir. Orada maddeden tek bir iz görmez. Bu, Bağdatlı Ebu's Suud b. Eş-Şibl'in müşahedesidir. Ki kendisi Abdulkadir Geylani'nin has arkadaşlarındandır. Bu müşahedenin sahibi "hüviyet" sahibinden ayrıdır, hatta onu melekutta bir melik olarak müşahede eder- ayrıca her müşahede edenin müşahede edilenin suretinde bürünmesi kaçınılmazdır-, dolayısıyla bu müşahedenin sahibi melik'in suretinde zuhur eder. Diğer bir ifadeyle kevn aleminde zahir isimle görünür ve tesir, tasarruf, hüküm, geniş kapsamlı davet ve ilahi kuvvet şeklinde etki gösterir. Abdulkadir Geylani gibi. Ve de Marakeşli Ebu'l Abbas es-Sebti gibi. Onunla karşılaştım ve haliyle ilgili olarak görüş alış verişinde bulundum. Kendisi haftalık ölçüyü esas alırdı. Kendisine cömertlik mizanı verilmişti. Abdulkadir'e ise savlet ve himmet bahşedilmişti. Bu yüzden kendi işinde es-Sebti'den daha tamamdı." (Muhyiddin İbn Arabi (k.s.)..."